MENEMEN’DE YUNANLILARIN MÜSLÜMAN HALKA KARSI
KATLİÂM BASLATTIKLARI, İTİLAF DEVLETLERİNDEN KATLİÂMIN
DURDURULMASININ TALEP OLUNDUGU
Menemen’deki Yunan isgal kuvvetlerinin, Müslüman halka ve orada
bulunan hükümet memurlarına karsı katliâm uygulamakta oldukları,
İzmir’de ve yurdun çesitli yerlerinde masum insanlara yapılan vahsiyane
mezâlimin durdurulması ve vatanın isgalden kurtarılması için hükümetin
acil ve kalıcı hareket ve siyaset ortaya koyması gerektigi, _tilaf Devletleri
nezdinde cinayetlerin durdurulması amacıyla talepte bulunuldugu,
Yunanlılar isgal ettikleri yerlerden çekilmedikçe dogacak sonuçlardan
mesuliyet kabul edilmeyecegi hakkında ahali namına Akhisar Belediye
Reisi vekili Ali’nin telgrafı
20 Haziran 1919
Telgrafnâme
Mahreci: Akhisar
Numara: 2703
Târîh: 20 Haziran sene [1]335
Akhisar belediye re’îsi ile esrâfı tarafından gelen
19 Haziran sene [1]335 târîhli telgrafnâme
Dün aksamdan bugüne kadar Menemen'deki Yunan askerinin me’mûrîn-i
hükûmetle ahâlî-i _slâmiyyeyi katli‘âm eyledikleri ve katli‘âmın hâlâ devâm etmekde
bulundugu nâ-kâbil-i ta‘rîf bir heyecân ve te’essürle haber almakdayız. Esâsen
vatanımıza kavâ‘id-i adl ve insâniyetle milliyet esâslarının hilâfına olarak ayak atar
atmaz _zmir sokaklarında îkâ‘ eyledigi cinâyeti pek vicdân-sûz bir tarzda tekrâr
eylemesi, isgâl ordusunun mâhiyetini göstermekdedir. Türk milleti ve _slâmiyet,
vatanını ve hayât ve nâmûsunu bu elîm tecâvüzâtdan temizlemek içün kıyâm etmis.
Düvel-i Müttefika nâmına _zmir sehrine münhasır olan isgâl-i askeriyyeyi keyfe mâ
yesâ’ tevsî‘ ve sivil me’mûrîn ile silâhsız ahâlî ve kadın ve çocukların ifnâ-yı hayâtını
43
mü’eddî tecâvüzât-ı hun-hârâneyi ne vakte kadar devâm etdirecegi milletimizi cidden
düsündürmekdedir. Hükûmetimizden hukûk-ı milliyye, vataniyyeyi kurtaracak vâzıh
bir hatt-ı hareketin ta‘yîni ve fi‘len ibrâzını kat‘iyen taleb ederiz. _zmir ve _stanbul'da
Düvel-i Mu’telife mümessil-i siyâsiyyelerine sûret-i mahsûsada çekdigimiz telgrafla
cinâyât-ı vâkı‘a karsusunda mensûb oldukları devletlerin adâletini temennî ve derhâl
müdâhalesi taleb edilmisdir. Nâ-merd düsmanın vilâyetimizin her noktasını hemân
tahliye etmedikce silâhımızı elimizden bırakmayacagımızı ve müdâfa‘-i nefs emrinde
tevellüd edecek netâyic-i fecî‘adan kat‘iyen mes’ûl kalmayacagımızı arzeyleriz.
Memleket Nâmına Belediye Re’îsi Vekîli
Ali
Müderriszâde
Mehmed
Ahâlîden Ulemâdan
Mehmed Nuri
Musazâde
Rıza
Akhisar ve Havalisi Redd-i
_sgâl Kıt‘a-i Fa‘âliyyesi
Re’îsi
Edhem
Müderris
Süleyman
Hâfız Osman oglu Hasan Ulemâdan
Hâfız Mehmed Said
BOA. DH. KMS. 52-2/49
10
YUNANLILARIN NAZİLLİ İLE AYDIN’IN İSGALİ VE TAHLİYESİ
ESNASINDA MÜSLÜMANLARA VAHSİYANE
ZULÜM UYGULADIKLARI
Yunan isgal kuvvetlerinin, Nazilli’nin isgali süresince ve tahliyesi
esnasında Müslümanlara karsı uyguladıkları zulümlerin daha vahsisini
Aydın’ın tahliyesi sırasında yaptıkları, Nazilli tahliye edilirken iki yüz kırk
civarında Müslümanı sehit ettikleri, Aydın’ın tahliyesinde ise _slâm
mahallelerini tamamen yakarak binlerce Müslümanı katlettikleri,
milyonlarca liralık malın yok edilmesine sebep oldukları, yanlarında
44
götürdükleri mutasarrıf, hâkim ve diger üst makam memurlarından bir
daha haber alınamadıgı.
1 Temmuz 1919
Telgrafnâme
Mahreci: Nazilli
Numara: 9 Müsta‘cel
Nazilli Kâ’im-i makâmı Hasan Bey'in
1 Temmuz sene [1]335 târîhli telgrafnâmesi
Nazilli'nin müddet-i isgâliyle tahliyesi esnâsında Yunan kuvve-i isgâliyyesinin
icrâ etmis oldugu mezâlim-i vahsiyyâneye bu kerre de Aydın'ın cebren tahliyesi
esnâsında tüyler ürperten fecâyi‘-i müdhise ilâve etmisdir. Nazilli'nin tahliyesinde
berâber götürdügü kırk mevkûf ile berâber Atça ve Sultanhisar nâhiyelerinde iki yüze
karîb Müslümanı bilâ-sebeb sehîd etmisdir. Aydın'ın tahliyesi esnâsında ise _slâm
mahallelerini atese vererek binlerce ma‘sûmûnun katline ve milyonlarca emvâlin
zâyi‘ine sebebiyet vermisdir. Mutasarrıf ve hâkim ve diger rü’esâ-yı me’mûrîni
berâberinde götürmüsdür. Hayât ve memâtları mechûldür. _sbu fecâyi‘ tafsîlâtı posta
ile arzedilecekdir.
Nazilli Kâ’im-i makâmı
Hasan
BOA. DH. KMS. 52-2/83
11
YUNANLILARIN AYDIN’DA TÜRKLERE KARSI
KATLİÂM BASLATTIKLARI
Yunan askerlerinin Aziziye istasyonunda trenden indirdikleri yüz
otuz Türk’ü, kadınlara kocalarının gözü önünde tecavüz ettikten sonra
toplu sekilde katlettikleri, isgal ettikleri köyleri atese verip ele geçirdikleri
Müslümanları kadın, çocuk ayırmadan yakarak öldürdükden sonra
45
kuyulara attıkları, evlere girerek kadınlara zorla tecavüz edip koca ve
çocuklarını katlettikleri, Müslümanların oturdugu semtlerin sularını
kesdikleri, yangın çıkarmak için belli noktalara gaz tenekeleri koydukları,
gayr-ı Müslim halka, Müslümanlardan ayırmak maksadıyla, fes yerine
zorla sapka giydirdikleri ve evleriyle isyerlerine isaret koydukları,
Kuva-yı Milliye ile yaptıkları savası katliâma dönüstürmek için önce
Müslüman mahallelerini yakıp yangından kaçmak isteyenleri minare gibi
yüksek yerlere yerlestirdikleri top ve mitralyözlerle öldürdükleri, üç gün
süren bu katliâma _ngiliz, Fransız ve _talyan temsilcilerinin de sahit
oldukları, yenilerek geri çekilen Yunanlıların takviye kuvvet alıp tekrar
Aydın üzerine yürüyerek yol üzerinde bulunan _slâm köy ve kasabalarını
yaktıkları, kaçamayan çocuk, kadın ve yaslıları öldürdükleri,
kaçabilenlerin ise _talyan isgali altındaki bölgeler ile daglara ve ovalara
iltica ettikleri, yapılan katliâma yerli Rumların da katıldıgı, Yunan
isgalinin bir an önce durdurulup mülteci durumundaki yüz bin kadar
Türkün kurtarılması gerektigi.
5 Temmuz 1919
___Çine___
Fî 5/7/[13]35
Mukarrerât-ı düveliyyeye muhâlif olarak Aydın livâsını isgâl eden Yunanîler
bi'l-hâssa Aydın'daki _ngiliz mümessilleri Mülâzım Mösyö Vitali ve Mülâzım Mösyö
Gara'nın Aydın'dan müfârekatından sonra tatbîkine ibtidâr etdikleri imhâ politikasını
âlem-i insâniyyetin enzâr-ı sefkatine arzediyoruz.
Trenden Azîziye istasyonunda indirilen erkek ve kadın yüz otuz yolcu Türk, bir
dere içine götürülerek kocalarının karsısında kadınlara fi‘l-i senî‘ icrâsından sonra
kaçabilen birkaç kisiden mâ‘adâsının sûret-i gaddârânede itlâf edilmeleri, isgâl
mıntıkasındaki köylere ates vererek kadın, çocuk, erkek ellerine geçeni itlâf ve ihrâk
etmeleri ve kuyulara atmaları, Yunanîlerin Nazilli'den ve daha diger nâhiye
merkezlerinden esnâ-yı tahliyede aldıkları mu‘teberân-ı ahâlîyi ve esnâ-yı râhda
tesâdüf etdikleri kadın, erkek, ihtiyar, çocuk, bî-çâregânı itlâf etmeleri, karyelere
yangın vermeleri, nefs-i Aydın'da bir çok erkek ve kadınları birer vesîle ile gûyâ
tevkîfhâneye götürülürken mahv ve itlâf edilmeleri, cebren hânelere girüp genç
kadınlara fi‘l-i senî‘ yapdıkdan sonra çocuklarını ve kocalarını itlâf etmeleri,
me’mûrîn-i devleti ve hattâ rü’esâ-yı me’mûrîn-i hükûmeti bilâ-sebeb mahv ve
gaybetmeleri, Aydın beldesinde gayr-i Müslim ahâlînin baslarından cebren feslerinin
çıkartılarak sapka iksâ etdirilmesi ve _slâm mahallelerinin muhtelif noktalarına yangın
46
içün gaz tenekeleri vaz‘ ve _slâm mahallelerine gelen suların kesilmesi ve beldenin
gayr-i Müslim hâne ve dükkânlarına bir alâmet vaz‘etdirmeleri Aydın beldesinde
_slâmlara yapılacak bir katli‘âm hazırlıgı idi. _sbu hazırlıkdan sonra esâsen bu
mezâlime karsu müdâfa‘a-i hayât ve memleket içün tesekkül eden millî kuvvetin
Menderes köprüsündeki karagoluna bilâ-lüzûm ve sebeb Yunanîler fî 28/6/[13]35'de
ta‘arruz ederler. Bu ta‘arruz netîcesinde baslayan muhârebeyi Yunanîler ric‘at ederek
bi'l-iltizâm Aydın beldesine naklederler ve minâreleri vesâ’ir muhkem binâları
makineli tüfenklerle tutarak ve hattâ belde dâhilinde top isti‘mâl ederek ve diger
tarafdan _slâm mahallelerine ates vererek muhârebeyi tasmîm etdikleri katli‘âm
sekline ifrâg ederler. Söyle ki, yangından canını kurtarmak içün kendilerini dısarıya
atan Müslim kadın, erkek ve çocuklara minâre vesâ’ir yüksek binâlara yerlesdirdigi
makineli tüfenklerle ates tevcîh ederek bu bî-çâregânı itlâf ederler. Makineli tüfenk
atesinden havfedüp çıkamayanlar yangından yandılar. Henüz yanmayan _slâm
hânelerine tevcîh etdikleri top ve makineli tüfenk atesiyle bu binâları delik desik ve
bir hayli bî-çâregânı itlâf etdiler. Üç gün devâm eden bu muhârebeli katli‘âmda
Yunan zulmüne karsu Cenâb-ı Hakk'ın bir merhameti eseri olacak vesâ’it-i harbiyyesi
pek noksan olan ve belde ahâlî-i _slâmiyyesini katli‘âmdan kurtarmaga çalısan
kuvve-i milliyyemize karsu Yunanîler maglûb olmus ve firâr etmisler ve bunun
netîcesi belde dâhilinde kalabilen ahâlî-i _slâmiyye mahv ve telef-i umûmîden
kurtulmuslardır. Yunanîlerin ve bunlara iltihâk eden yerli Rum erkeklerinin irtikâb
etdikleri bu mu‘âmele-i vahsiyyâneye mukâbil kiliselerde vesâ’ir mıntıkalarda
tahaffuz eden cânîler dâhil oldugu hâlde ahâlîye karsu Türklerin gösterdigi eser-i
sefkat ve himâyenin sâhidi olan _ngiliz, Fransız, _talyan tebe‘a ve resmî adamlarından
ve hattâ yerli Rumlardan su’âl buyurulmasını istirhâm eyleriz. Fakat Aydın'dan firâr
eden Yunanîler _zmir'den aldıkları kuvâ-yı imdâdiyye-i askeriyye ile yeniden muhtelif
noktalardan ta‘arruz etmis ve mu‘âmele-i vahsiyyânelerini evvelkinden daha büyük
bir siddetle tatbîke baslamısdır.
Bakıye kalan nâhiye ve kurâ _slâm hânelerini ihrâk bi’n-nâr ve kaçup
kurtulamayan ihtiyar, genç, kadın, çocuk, acezeyi itlâf ederek Aydın üzerine
yürümüsdür. Aydın ve nevâhîsi ahâlî-i _slâmiyyesinin kurtulabilenleri daglara ve
ovaların hücrâ[ücra] yerlerine ve bir kısmı _talya isgâl-i askerîsi altındaki Menderes'in
cenûb kısmına cân atmısdır. Livânın yüzde doksan besi Türkdür. Böyle bir ekseriyetin
imhâsı içün Yunanîlerin tatbîk etdigi mezâlim-i vahsiyyâneye âlem-i beseriyyetin
rızâsı olur mu? Aydın livâsı ahâlî-i _slâmiyyesinin yüzlerce seneden beri gayr-i
Müslim ahâliye sefkat-i insâniyyet ibrâz etmekden ve onları sâhib-i servet ve mes‘ûd
kılmakdan ve bi'l-hâssa Rum ahâlîsine karsu ibrâz etdigi âsâr-ı himâye ve sefkat ile
onları tes‘îd ve nüfûslarını teksîr etmekden baska ne kabahati vardır? Bu hakâyık
meydânda iken âlem-i beseriyyet ve mensûb oldukları millet-i mu‘azzama-i
medeniyyenin bu mezâlime râzı olamayacaklarına kanâ‘atimiz ber-devâmdır. Daglara
47
ve hücrâ ovalara civâr mıntıkalara aç ve çıplak bir hâlde cânlarını atan yüz bin
râddesindeki nüfûsun hayâtını kurtarmak üzre Yunan isgâl-i askerîsinin Aydın
livâsından sür‘at-i ref‘ini insâniyet ve beseriyet nâmına istirhâm ederiz.
Fî 5 Temmuz sene [1]335
Aydın mu‘teberân ve belediye
re’islerinin
mühür ve imzaları
Bâlâda imzâ ve mühürleri muharrer kesânın Aydın mu‘teberân ve hey’et-i
ihtiyâriyyesinin imzâları oldugu ve umûm Aydın ahâlîsini temsîl etdikleri tasdîk
olunur.
Fî Minh
Mühür
BOA. HR. SYS. 2611/1, 163
12
NAZİLLİYİ İSGAL EDEN YUNANLILARIN MÜSLÜMANLARI
KATLEDİP MALLARINI YAGMALADIKLARI, TAHLİYEDEN SONRA
KUVA-YI MİLLİYE’NİN DURUMA HÂKİM OLDUGU
Avrupa Konferansı’na güvenen halktan hiç bir direnis görmeden
Nazilli’yi isgal eden Yunan kuvvetlerinin dinî ve millî degerleri rencide
edecek davranıslarda bulundukları, jandarmalara görevden el
çektirdikleri ve bekçi teskilatını dagıttıkları, Müslümanların evlerine zorla
girip kadınlara tecavüz ve degerli esyaları gasbettikleri, halkdan Yunan
askerlerini sikayet edenlerin tutuklandıkları ve daha sonra öldürüldükleri,
evinde silah çıktıgı bahanesiyle ve hiçbir tahkikat yapılmadan birçok
Müslümanın hapsedildigi gibi bazılarının da kursuna dizildigi, Nazilli’yi
bosaltan Yunan isgal kuvvetlerinin Rum ailelerinden bir kısmı ile kırk
tutukluyu yanlarında götürdükleri ve yollardan topladıkları yüz kadar
Müslümanı öldürdükleri, geri çekilme esnasında telgraf tellerini kesip
direkleri yıkarak haberlesmeyi engelledikleri, mahallî hükûmete haber
48
vermeden geri çekilmeleri yüzünden Nazilli’ye Yörük Ali ve Sökeli
çetesinin hâkim oldugu, bu hadise esnasında _slâm ahalinin Hırıstiyanları
korudugu, Nazilli’ye giren Kuva-yı Milliye’nin sıkıyönetim ilan ederek
çetecilerden bazılarını yakaladıgı ve yagma edilen esyaların sahiplerine
iade edildigi, zarara ugrayan ve ihtiyaç sahibi olan Rumlara belediyece
yardım saglandıgı.
5 Temmuz 1919
Telgrafnâme
Mahreci: Nazilli
Numara: 29
Târîh: Fî 5 Temmuz sene [1]335
Nazilli Kâ’im-i makâmının fî 5 Temmuz sene [1]335
târîhlü telgrafnâmesi.
Dâhiliye Nezâretine
Yunan kuvve-i isgâliyyesinin ric‘ati hakkında rapordur. 3 Haziran sene [13]35
Salı sâ‘at yedide Nazilli'ye bilâ-hâdise giren kuvve-i isgâliyyeye karsu ekseriyetden ve
yakından(?) emîn olan ve Avrupa Konferansı'nın hüsn-i niyyetine istinâd eden
ahâlîden hiç bir müdâfa‘a gösterilmedigi hâlde hissiyyât-ı _slâmiyye ve milliyyeyi
rencîde edecek sûretde ber-vech-i âtî tezâhürât-ı ef‘âl ve harekâtda bulunmusdur. 1-
_lk günlerde Yunan askeri ve yerli Rumlar her dakîka sarhos olarak _slâm
mahallelerinde ve Ramazan münâsebetiyle _slâmların çok bulundukları yerlerde
"_stanbul'a gidecegiz pâdisâhı kesecegiz" me’âlinde sarkılar söyleyerek hissiyyât-ı
milliyye ve _slâmiyyeyi rencîde etdiler. 2- Hükûmetin jandarması icrâ-yı vazîfeden
külliyen men‘edilmisdir. Bu hâl jandarma kuvvetinin inhilâlini mûcib ve mevcûd
kadronun üçde ikisinin firârına bâdî olmusdur. Bundan baska evvelce mevcûd olan ve
memleketin âsâyis ve sükûneti te’mînde hidmet-i mühimmesi görülen bekçi teskîlâtını
kâmilen dagıtmısdır. 3- _dârî ve millî zâbitanın murâkabesinden mahrûm kalan _slâm
mahallelerinde dolasan Yunan askeri rast geldikleri hânelere girüp kadınlara ta‘arruz
etmege baslamıslardır. Bunu müsbit ve mü’eyyid umûmî arzuhâller Nazilli Jandarma
Dâ’iresi'nde mahfûzdur. Bundan baska sehrin kenarlarında tesâdüf etdikleri _slâm
kadınları Yunan neferleri alet-i tenâsüliyyelerini göstermek sûretiyle tecâvüz
etmislerdir ve hattâ bu hâlden müte’essir olan Er Ali Hasan neferlerden birisini
yakalayup Yunan kumandanına götürüp sikâyet etdigi hâlde kendüsü tevkîf edilmis ve
serbest bırakılmıs bi'l-âhire merkûm esnâ-yı ric‘atde yolda kursuna dizilmisdir. 4-
Esliha derci içün salâhiyeti olmadıgı hâlde ba‘zı _slâm hânelerine hükûmet-i
mahalliyyenin aslâ haberi olmadan girüp taharriyât icrâ etmisdir. Ez-cümle mütekâ‘id
Binbası Kenan Bey'in ve Hacı Caferzâde Hâfız Mehmed Efendi'nin ve digerlerinin
hânelerine girüp, buldukları âsâr-ı atîkadan ba‘zı esliha-i müzeyyene dolayısıyla hâne
sâhiblerini tevkîf etmisler ki bunların bi'l-âhire kâffesi avdet esnâsında yolda kursuna
dizilmis, yalnız Kenan Bey ölmemisdir. 5- Yerli Rumların âdî tabakasından
ba‘zılarının ihbârâtı üzerine bilâ-tahkîk bir çok eshâs tevkîf ve en agır ve fenâ serâ’it
içinde habs ve dürlü dürlü iskencelerle tadrîb edilmis ve kabâhatleri olmadıgından
yapılan tesebbüsât-ı mükerrere üzerine tahliyelerine mecbûr kalmıslardır. Bunlardan
ba‘zılarının esâmîsi ber-vech-i âtîdir: Nazilli tüccârânından Hacı _brahim Efendi,
Terzi Mustafa Efendi, Muhâcir Seyfeddin Efendi, Komiser Mu‘âvini Rasid Efendi
mahdûmu Nazmi. Ve bunlar haftalarca agır sûretde hasta olarak yatakdan
kalkamamıslardır. Raporları istenildigi vakit irâ’e olunacakdır. Bu miyânda bir çok
jandarmalar bilâ-lüzûm tevkîf ve habs, darbedilerek bu sûretle kuvve-i hükûmet
mu‘attal bırakılmısdır. Köylülerden pazara gelenler taharrî olunarak üzerlerinde disli
bag bıçakları bulunanlar bile tevkîf ve darbolundukdan sonra ba‘zıları tahliye
edilmislerdir. Kuvve-i isgâliyyenin, tahliye esnâsında ve yoldaki harekâtı esnâsında
kuvve-i isgâliyye, hükûmet-i mahalliyyeyi haberdâr etmeksizin 19/20 Haziran sene
[13]35 Cum‘a gecesi sâ‘at 1/15 geçe sehri terketmis ve Rum â’ilelerinden bir kısmını
ve kırk kadar mevkûfu berâber götürmüsdür. 2- Yolda kasaba kenârında rast
geldikleri ba‘zı köylülerle Atca'dan ve Sultanhisarı'ndan on kisiyi tevkîf ve bunları
diger kırk mevkûf ile berâber kursuna dizmisler ve süngülemislerdir. Bunlardan
Kenan Bey ve Hacı Hamdi, agırca mecrûh olarak Keçeci Hacı Ahmed Mehmed dahî
firâren kurtulmuslar ise de digerleri maktûl düsmüslerdir. Maktûlînden hüviyetleri
tahakkuk edilebilenler sunlardır: Tüccârdan Karacasulu Hâfızzâde Mehmed Efendi,
Dellâllar karyesinden Hacı Hasan, Nazilli'den Er oglu Hacı Hüseyin, Arslanlı'dan
Bekir oglu Ali, Dallıca'dan Hasan Hüseyin oglu Veli, Mestavra'dan Karahacı
Mehmed, Bereketli'den Hacılar'ın Mehmed, Nazilli'den Çanga oglu _brahim ve
hidmetcisi Mehmed, Bekirlice karyesinden _smail, Nazilli Tahsîl Me’mûru Ali Rıza
Efendi, tüccârdan Hacı Mahmud Efendi. Sultanhisar'dan sekiz kisi maktûl olup henüz
künyeleri, hüviyetleri ve Hacılar karyesinden dahi dört sahıs maktûl olup künyeleri
anlasılamamısdır. Kösk nâhiyesinde ise rast geldiklerini katletmislerdir ki bunlarla
mikdârı yüze bâligdir. 3- Esnâ-yı avdetde telgraf tellerini ve direklerini müte‘addid
noktalardan kat‘ ve tahrîb ederek bu sûretle muhâberenin kuvvet-i cereyânı imkânı[nı]
def‘etmislerdir. Tahliyeden sonra Nazilli'de tahaddüs eden vakâyi‘ esbâbı: _sgâlden
mukaddem afv-ı umûmî üzerine kâmilen istîmân etmis olan çetelerden ba‘zıları isgâli
50
müte‘âkib civâr kurâda gest ü güzâr etmislerdir. Bu cihet Kuvve-i _sgâl
Kumandanlıgı'na ma‘lûm ve kasaba dâhili, bâlâda serdedilen esbâb dolayısıyla
kuvve-i inzibâtiyyeden mahrûm iken kuvve-i isgâliyye hükûmet-i mahalliyyeyi
haberdâr etmeden sehri geceleyin terketmislerdir. Bunun üzerine hükûmet teskîlât-ı
inzibâtiyye ile mesgûl iken 20 Haziran sene [13]35 gecesi sâ‘at bir buçukda Yörük Ali
ve Sökeli çetesi sehre dâhil olarak hükûmet konagını muhâsara ve zâten muhtel olan
jandarma kuvveti ve kumandanları esîr ve ta‘tîl ederek vaz‘iyete hâkim olmuslardır.
Hükûmetin ve esrâf-ı ahâlînin mezkûr çeteye karsu son bir tebeddül olarak icrâ etdigi
mevâ‘iz ve nesâyih hâ’iz-i te’sîr olmamısdır. _slâm ahâlînin Hıristiyanları himâyesi:
Vukû‘ât esnâsında _slâm esrâf ve ahâlîsi birçok Rumları ber-takrîb tehlikeden tahlîs
ile hânelerinde saklamısdır. Bu cihet bütün Rumların taht-ı i‘tirâfındadır ve hattâ bu
me’âlde müsterek ve umûmî raporları vardır. Sâyân-ı dikkatdir ki bu hâ’inlerin
miyânında Yunanlılar tarafından yolda kursuna dizildigi hâlde kurtulan binbası
mütekâ‘idi Kenan Bey â’ilesi de dâhildir ve yirmi yedi â’ileyi himâye etmisdir.
Vukû‘âtı müte‘âkib yapılan tedâbir-i idâriyye ve askeriyye: Eskıyâları 20/21 Haziran
sene [13]35 gecesi sâ‘at dörtde sehri terk etmisler. _sbu vukû‘âtı haber alan Kuvâ-yı
Milliyye ancak sâ‘at yedide sehre dâhil olabilmislerdir ve dâhil-i sedîd bir idâre-i
örfiyye i‘lân edilerek yagma edilen emvâlde cem‘ine mübâderet ve tahkîkât icrâsına
mübâseret edilerek o gün yagma-gerlerden bir kısmı tevkîf edilmisdir. 12(?) Tahkîkât
devâm etmekdedir. Emvâl-i magsûbenin takrîben yüzde altmıs besi istirdâd olunmus
ve ecnebîye i‘âde edilmisdir. Zarâr-dîde ve muhtâc kalan Rumlar belediyece ve i‘âne
sûretiyle i‘âse olunmakdadır.
Fî 3 Temmuz sene [1]335
Kâ’im-i makâm
Bâki
BOA. DH. KMS. 52-3/10
13
AYDIN’I _SGAL EDEN YUNANLILARIN MÜSLÜMAN
MAHALLELER_N_ TOP VE M_TRALYÖZLERLE ATESE VER_P
KATL_ÂM YAPTIKLARI
51
Aydın’ın isgalinden beri Yunanlıların, dogrudan veya
olusturdukları yerli Rum çeteleriyle masum Müslümanları, çocuklar da
dahil olmak üzere, gizli-asikâr katledip kadınlara tecavüz ettikleri,
Menderes’e de saldırıp minarelere ve hakim bînalara koydukları toplarla
sehri yaktıkları, yangından kurtulmak için dısarı çıkmak isteyen kadın ve
çocukları mitralyöz atesiyle öldürdükleri, korkudan evlerinden
çıkamayanların ise yanarak öldükleri, Aydın’ın millî kuvvet tarafından
kurtarılması sırasında Rum ahalinin, hatta Yunanlıların cinayetlerine
katılanların dahi, can ve mallarının emniyete alındıgı, fakat Kuva-yı
Milliye efradının memleketlerine dönmesi ile Yunanlıların daha kuvvetli
bir biçimde Aydın’ı isgal edip vahsetlerini bıraktıkları yerden devam
ettirdikleri, mezâlimden kaçabilen Müslümanların Çine ve Denizli
istikametine geçtikleri, geri kalanların ise topluca katledildikleri,
mutasarrıf dahil livanın ileri gelen memurlarının tutuklandıgı ve hayatta
olup olmadıklarının bilinmedigi, Aydın-Nazilli arasına asker sevkeden
Yunanlıların burada da mezâlim yaptıkları, muhacir ve mülteci durumuna
düsmüs Müslümanların yiyecek ve çadır ihtiyaçlarının acilen temin edilip
Yunan isgalinin kaldırılmasının saglanması gerektigi.
9 Temmuz 1919
Telgrafnâme
Mahreci: Çine
Numara: 64
Târîh: 9/7/[13]35
Gâyet aceledir
Bir dakîka te’hîri gayr-ı câizdir.
Aydın Muhâsebecisi Nurullah Bey'in Çine'den çekdigi telgrafnâme
Dâhiliye Nezaretine
Aydın'ın târîh-i bidâyet-i isgâlinden beru Yunanlılar tarafından gerek dogrudan
dogruya gerek tertîb etdigi yerli Rum çeteleriyle bir çok bî-günâh Müslümanların,
ma‘sûmların ve hattâ çocukların gizli ve âsikâr itlâf ve gaybûbet ve cebren fi‘l-i senî‘
icrâ edilmesi, _slâmların katli‘âm edilmesi ve mahallelerinin yangına verilmesi
istihzâratı gibi irtikâb etdigi mezâlim ve cinâyet, âlem-i medeniyyetin nazarında
alacagı bir sekl-i vahsetdir. 28/6/[13]35'de Yunan kuvvetinin Aydın'ın dokuz
kilometre cenûbundaki Menderes'in ve köprüsüne ta‘arruz etmesi üzerine hâl-i
müdâfa‘ada burada bulunan ve müte‘akiben etrâfdan gelenlere kuvvet olan Kuvve-i
Milliyye ile baslayan, üç gün devâm eden muhârebe esnâsında Yunanlıların sahrâdan
52
ric‘at ederek sehrin minâreleri vesâ’ir hâkim binâlarını tutarak top isti‘mâl etmesi
yüzünden zuhûr eden yangın ve bilâ-lüzûm _slâm mahallâtına geruden ates vererek
sehrin nısfından ziyâdesiyle mahvetmis ve bu miyânda yangından kurtarılmak üzre
tasraya çıkmak isteyen _slâm kadın ve çocuklarının bilâ-lüzûm mitralyöz atesleriyle
itlâf ve bu korkudan hânesinden çıkmayanların yangında yanması ve bî-günâh _slâm
erkek ve kadınlarının ve çocuklarının bilâ-sebeb mahvedilmesi ve gerilerde de aynı
vahsetlerin irtikâb edilmesi el-yevm livâyı bir harâbe ve mütekallibeye çevirmislerdir.
Aydın'ın millî kuvveti tarafından tahlîsinde Rum ahâlînin, hattâ bunlar arasında
bulunan Yunanlıların cinâyât ve senâ‘âtına istirâk edenler ile [edenlerin bile] hayâtı,
livâya yetisen Fırka Elli Yedi Kumandanı tarafından taht-ı te’mîne alınmıs(?) ve i‘âse
ve iskânlarına gayret edilerek muhâfaza-i hayâtları taht-ı te’mîne alınmıs idi. Kuvve-i
Milliye efrâdının tekrâr memleketlerine avdet etmesi ve kuvve-i askeriyyenin kâfî
olamaması yüzünden Yunanlıların cem‘etdigi fâ’ik kuvvetlerle Aydın tekrâr
Yunanlıların yed-i zâlimânesine geçmis; kalan _slâm mahallelerine ve köylerine
el-yevm yangınlar vererek mahvetmekde bulunmusdur. Kable'l-muhârebe _slâm
ahâlînin sehirden çıkmasına müsâ‘ade etmemis olmasından, sehrin istirdâdını
müte‘âkib Yunanlıların tekrâr gelmesi ihtimâline mebnî ahâlî-i _slâmiyye Çine ve
Denizli istikâmetine geçmege baslamıs ve Yunanlıların tekrar gelmesi üzerine sehirde
pek cüz’î bir kimse kalmıs ve kalanların itlâfı tabî‘î bulunmusdur. Mutasarrıf
Abdurrahman Bey dâhil oldugu hâlde rü’esâ-yı me’mûrînden cezâ re’îsi, müdde‘î-i
umûmî ve mu‘teberân-ı ahâlîden dahi bir çok kimseler, evvelce Yunanlılar tarafından
gâ’ib edilmis oldugundan bi'l-umûm me’mûrîn-i hükûmet dahi perîsân bir hâlde
bunlar da Aydın'ı terk ve Çine'ye gelmeye mecbûr kalmısdır. El-yevm Aydın'da
hükûmeti temsîl edecek kimse yokdur, ahâlî kalmamısdır. Yunanlılar Nazilli ile
Aydın arasında dahi aynı zamanda kuvvet çıkardıklarından bu civârda da mezâlim
cârîdir. Bütün ovada ve daglardaki evlerde ahâlî-i _slâmiyyeye aynı senâ‘atler ve
katli‘âmlar yapılmısdır. Kurtulabilenler [d]e daglara ve Menderes'in cenûbuna
çekilmisdir. Etrâfa cân atan bu halk hâlâ sefîlânedir. Ve bu ahâlînin Yunan isgâli
bulundukca yerlerine i‘âdesi ve hayâtlarının te’mîni imkânı yokdur. Me’kûlâta ve
mu‘âvenete ve mu‘âlecâta ve çadırlara ihtiyâc-ı sedîd vardır. Mahallinden te’mîni
imkânı yokdur. Bu mu‘âvenetin tesrî‘-i infâzı ve ahâlînin bir an evvel memleketlerine
i‘âdesi livâdan Yunan isgâlinin insâniyet nâmına ref‘i esbâbının istikmâlini
ehemmiyetle istirhâm Aydın'dan Çine'ye kadar yayan gelmekden mütevellid
yorgunluk ve senâ‘at ve vahset-i meshûreden mütehassıl heyecân-ı kalb zâ’il oldukca
ve burada kalabildigim müddetce tezâhür edecek mezâlim pey-der-pey arzedilecekdir.
Çine'de Mukîm Muhâsebeci
Nurullah
53
BOA. DH. KMS. 52-3/25
14
AKH_SAR’DA YUNAN MÜFREZES_N_N HAL_T PASA VE
ARKADASLARINI VAHS_CE KATLETT_KLER_
Akhisar’da çiftlikte bulunan Halit Pasa ve bes arkadasının Yunan
askerleri ve yerli Rumlar tarafından vücutları ikiye ayrılıp, kulak ve
burunları kesilmek, gözleri oyulmak suretiyle katledildikleri, çiftligin
yagmalanıp yakıldıgı, ayrıca Gediz çayı civarındaki köylerden onbes
kadının da Yunanlılar tarafından öldürülerek nehre atıldıgı.
9 Temmuz 1919
Telgrafnâme
Mahreci: Akhisar
Numara: 407
Târîh: 9/7/[13]35
Akhisar Kâ’im-i makâmlıgı'nın telgrafnâmesi
Sehr-i hâlin yedinci gecesi çiftlikde bulunmakda olan Halid Pasa ve diger bes
refîkleri, Yunan müfrezesi civâr Rum karyelerinden aldıgı mühim bir kuvvetle ve
sûret-i fecî‘ada katledilmisler. Ez-ân cümle Halid Pasa'nın gövdesinden kat‘olunarak
ikiye bölünmek ve gözleri oyulmak ve parmakları kesilmek, vücûdunun muhtelif
mahallinde otuz yedi aded bıçak ve süngü yarası bulunmus ve diger refîklerinin
gözleri oyulmak ve kulak ve burunları kesilmek gibi bir sûret-i fecî‘ada katledilerek
çiftlikde bulunan emvâl ve esyâ ve âlât ve edevâtı yagma ve bi'l-âhire çiftlik dahi
ihrâk edildigi, sûret-i fecî‘a[da] katlolunan Halid Pasa ve rüfekâsının cesedleri
akrabâları tarafından merkez-i kazâya götürülüp burada defnedildigi ve bu vak‘a
üzerine islerine gitmekde bulunan Gedis çayı civârındaki karyelerden on bes kadın
dahi katledilerek çaya ilkâ etdikleri ayrıca müstahberâtımızdan oldugu berây-ı
ma‘lûmât ma‘rûzdur.
Fî 9 minh.
Akhisar Kâ’im-i makâm
Vekîli Nâmına
54
Mehmed
BOA. DH. KMS. 52-3/24
15
AYDIN VE NAZ_LL_’Y_ _SGAL EDEN YUNANLILARIN İKİ BİNİ ASKIN
MÜSLÜMANI VE ÜÇ DÖRT YÜZ KADAR
HIRISTİYANI ÖLDÜRDÜKLERİ
Aydın’ı isgal eden Yunanlıların, öncelikle ahalinin ileri gelenlerini
tutukladıkları, evlere saldırıp kadınların namuslarını kirlettikleri,
Müslüman ahaliye Venizelos’un resmi altında geçis yaptırdıkları,
müezzinlere hakaret ettikleri, yerli Rumların yardımıyla Müslüman
gençleri tutukladıkları, eskiyaları hapisten çıkardıkları, halkın millî ve
dinî duygularını incittikleri, Nazilli’yi terkederken isimleri bilinen bir çok
kisiyi beraberlerinde götürüp yolda öldürdükleri, güzergâhlarındaki
Müslüman köylerini yakıp ahalisini katlederek mallarını yagmaladıkları,
telgraf hatlarını kestikleri, Germencik’te bazı Müslümanları
sorgulayacakları bahanesiyle trene bindirip hareket sırasında
bogazlayarak trenden attıkları, Nesebiye, Karapınar, Eriklili, Menderes
civarında Kadıevi, Umurlu, Yeniköy köylerini yakıp, ahalisini katlederek
esyalarını yagmaladıkları, Kuva-yı Milliye ile yaptıkları savas sırasında
kadın ve çocukları mitralyöz atesiyle öldürdükleri, Aydın’ın bu isgali
sırasında iki bini askın Müslümanın ve üç-dört yüz kadar Hıristiyanın
katledildigi.
12 Temmuz 1919
Telgrafnâme
Mahreci: Denizli
Numara: 159
Târîh: 12/7/[13]35
Denizli Mutasarrıflıgı'nın fî 12 Temmuz sene [1]335
târîhlü telgrafnâmesi
Aydın Meb‘ûs-ı Sâbıkı _lhami Bey'den alınan raporun hulâsası ber-vech-i âtî
arzolunur. Mayısın yirmi yedinci günü Yunan kuvâ-yı isgâliyyesi Aydın'ı bilâmuhâlefet
isgâl etmisdir. Dört gün sonra Yunanlılara kalben aleyhdâr olmak
töhmetiyle mu‘allim Ahmed Emin ve ertesi günü esrâfdan Kâmil efendilerle
55
Aydın'dan da Da‘vâ Vekîli Resid ve birâderi Asım, esrâfdan Sefik Sâfi ve Ödemis
da‘va vekillerinden Refik Sevket beyler dahi Balatcık istasyonun[d]a tevkîf
edilmislerdir. _sgâl[in] onuncu günü gecesi esrâfzâdelerden altı zât sokakda bilâ sebeb
bir Yunan zâbiti tarafından ölüm derecesinde darb ve ayn-ı gece ve ferdâsı günü dört
Müslüman hânesine, Yunan neferâtı tarafından ta‘arruz ve muhadderât-ı _slâmiyyeye
tasallut edilmis ve bu nâmus-sikenâne ta‘arruzât tevâlî eyledigi gibi yerli
Hıristiyanların tahkîrâtı günden güne tezâyüd eylemisdir. Haziranın ikinci günü
Nazilli isgâl ve Müslümanlar da Venizelos'un resmi altında merâsimâne(?) imrâr
edilmisdir. Nazilli'de on yedi günlük isgâl müddetinde müte‘addid _slâm hâneleri ve
kadınları mâddeten dûçâr-ı tecâvüz oldugu gibi mü’ezzinleri ezan okurlar iken tahkîr,
eskıyâlar mahbesden ıtlâk, yerli Rumlar delâletiyle gençler tevkîf ve darb, hissiyât-ı
kavmiyye ve milliyyeye tecâvüz edilmisdir. Haziranın on dokuzuncu günü
nısfu'l-leylden bir sâ‘at sonra Yunan kuvve-i isgâliyyesi Nazilli'yi terk, esâmîsi
mazbût bir çok zevâtın kolları baglı oldugu hâlde berâberlerinde sevk ve telgraf
hutûtunu kat‘eylemisdir. Yolda yüz zâtı sehîd etdikleri gibi güzergâhlarındaki kurâ-yı
_slâmiyye ahâlîsinden tesâdüf etdiklerini itlâf, mâllarını yagma eylemislerdir.
Haziranın yirmi birinden otuzuna kadar Aydın'da cereyân eden ahvâlin bir kısmı
ber-vech-i âtîdir: Germencik nâhiyesi müdîr[i] darb ve habs ve Germencik ahâlîsinden
elli kadar alenen katledilmis. Germencik'den trene binen yirmi yedi ve isticvâb
edecekleri bahânesiyle cebren trene irkâb edilen otuz dört Müslüman esnâ-yı
hareketde bogazlanarak cesedleri yollara atılmısdır. Balatcık karyesi ahâlî-i
Hıristiyâniyyesinin tecâvüzât-ı müsellahalarına müsellahan mukâvemet etdikleri
bahânesiyle Nesetiye karyesi Yunan kuvveti tarafından kâmilen ihrâk ve ahâlîsi
katledilmis ve bunlardan birazı daglara kaçup kurtulmusdur. Karapınar ve Eriklili
karyeleri de ayn-ı sûretle ihrâk ve ahâlîsi katledilmisdir. Nefs-i Aydın'da ba‘zı
Müslüman gençleri Yunan askerleri tarafından, sokak ortasında alenen tahliyesi
hâlinde kâmilen ihrâk ve Müslümanlar katli‘âm edilecegi isâ‘a olunmus, Rumlarla
berâber Ermeni ve Musevî ahâlîye de cebren fesleri çıkartdırılarak sapka giydirdikleri
ve bu emre ri‘âyet etmeyenlerin âtiye-i hayâtlarından dolayı hiç bir mes’uliyet kabûl
edilmeyecegi umûm Müslimlere teblîg olunmusdur. Haziran[ın] yirmi altıncı günü
Yunan kumandanı, ahâlîyi hükûmet odasına celbederek yedlerindeki altı bin silâhın
on sekiz sâ‘at zarfında teslîmini ve bir dâne noksan çıkarulursa ahâlînin kursuna
dizilecegi ve Yunan isgallerinin(?) muvakkat degil mü’ebbed bir ilhâk oldugunun
bilinmesini beyân eylemisdir. Haziranın yirmi birinci günü dâhiliye ve muhâsebe
odacıları, tahrîrât kalemi mübeyyizi, yirmi dokuzuncu gününde mutasarrıf, , cezâ
re’îsi, müddeî-i umûmî, esrâfdan _zzet Ahmed ve mahdûmu Sakir efendiler, Reji
Kolcubasısı Ömer, Doktor Nuri Bey ve daha bir çok Müslüman tevkîf edilmis,
bunlardan kısm-ı a‘zamının na‘asları sühedâ miyânında görülmüsdür. Menderes nehri
civârındaki Kadıevi, Umurlu(?), Yeniköy karyeleri kâmilen ihrâk, ahâlîsi katli‘âm,
56
emvâl ve mevâsîsi yagma edilerek Aydın'a sevkedilmisdir. Yirmi sekizinci günü
Umurlu'da mütehassid kuvâ-yı müsellaha tarafından Yunan kumandanına gönderilen
beyânnâmede Aydın mezâlimine nihâyet verilmek üzre geldiklerinden Yunan
kumandanının Aydın'ı bilâ-hâdise terketdigi takdîrde kendisinin, askerinin _zmir'e
gitmesine müzâheret edilecegi ve Yunanlılar harbi arzu etdikleri takdîrde bu
muhârebenin de ya sehir hâricinde icrâsı veyâhûd sehir dâhilindeki Müslim ve gayr-i
Müslim ahâlînin ya kendilerine tevdî‘i veyâ _talyan isgâli altında bulunan bir mahalle
gitmelerine müsâ‘ade olunması ve sâyed harb vesîlesiyle sehre ve sekene-i
_slâmiyyesine zarâr görülürse netîceden Yunanlıların mes’ûl olacagı ve temmuzun
ikisine kadar cevâba intizâr olunacagı bildirilmisdir. Yunan kumandanı, bu
beyânnâmeye cevâb vermemekle berâber ertesi günü Kuvâ-yı Milliyyeyi yandan ve
arkadan vurmak üzre çevirme hareketine tesebbüs etdiginden muhârebe baslamıs ve
kırk sekiz sâ‘atlik müsâdeme netîcesinde Kuvâ-yı Milliyye sehre girerek Yunanlıları
tardeylemisdir. Harbin devâm etdigi iki gün zarfında bir tarafdan Yunan askerleri
diger tarafdan bunların teslîh etdikleri yerli Rumlar Müslüman hânelerini basup ve
mestûrânı ahz u tevkîf ve ba‘zılarını yollarda, ba‘zılarını da esnâ-yı ric‘atlerinde
tüfenk ve mitralyöz atesiyle sehîd etdikleri gibi minârelere ve yüksek mahallere
yerlesdirdikleri mitralyözlerle _slâm hânelerini ates altına almıslar ve gazhâneden
celbetdikleri gazyagları ve top yatagından atdıklar[ı](?) yaglı paçavralar ve mavi
renkli ba‘zı eczâ-yı kimyeviyye ile _slâm mahallâtını kâmîlen atesleyerek yakmıslar,
yangından kaçmak içün hânelerinden çıkan çocuk, kadın, erkek bütün ahâlî[yi]
mitralyöz atesine tutarak yerinde(?) yanmalarına çalısmıslardır. Bi'l-hâssa ates devam
etdigi müddetce irtikâb edilen bu cinâyât Aydın'da bulunan üç Fransız zâbitiyle
Fransa konsolosu olup aslen Rum olan Doktor Vasilaki ve Sürmeneler Mektebi
hemsehrileri(?) ve diger mu‘teberân-ı ecânib ile Mösyö Kodor tarafından aynen
müsâhede edilmisdir. Mutasarrıf, cezâ re’îsi ve esrâfdan _zzet Bey kolları baglı olarak
Yunanîler tarafından götürülmüs ve sehîd edilmisdir. Aydın'daki zâyi‘ât-ı mâddiyye
on-on iki milyon lira râddesinde oldugu gibi ekserîsi kadın ve çocuk olmak üzre iki
bini mütecâviz Müslüman ve üç-dört yüz kadar Hıristiyan telef olmusdur. Aydın'dan
gelen Müslüman ve Hıristiyan bütün halkın sehâdetleri ve bi'l-hâssa iki Hıristiyan
me’mûrun kemâl-i nefretle hâdisâtdan bâhis, zabtedemedikleri sadâ-yı vicdandan
mürekkeb raporlar, _lhami Bey'in ifâdâtını te’yîd ediyor. Raporların posta ile takdîm
edilecegi.
Denizli Mutasarrıfı
Faik
BOA. DH. KMS. 52-3/29
|