ORHANGAZİ KAZASI HALKINI TEHCİR EDEN YUNANLILARIN
YOLDA HALKIN IRZ VE NAMUSUNA TECAVÜZ EDİP KATLİÂM
YAPTIKLARI, MÜSLÜMANLARIN MALLARINI RUM VE ERMENİLERE
SATTIKLARI
Orhangazi kazası halkının tehciri sırasında Yunanlıların, halkın ırz
ve namusuna tecavüz edip bir kısmını öldürdükleri, tehcir edilenlerin
Orhangazi’de kalan mallarını Rum ve Ermenilere satıp, sekiz yüz hanelik
kazayı tamamen yaktıkları, Çeltikçi ve Gedelek köylerini ablukaya alarak
halkı esyalarını bırakıp daglara kaçmaya mecbur ettikleri, kaçamayan
yirmi kisi ile Gedelek köyü ahalisinin yarısını el ve ayaklarını kesmek,
gözlerini çıkarmak ve tecavüz etmek gibi türlü iskencelerle
katlettiklerinden bahisle yapılan bu zulüm hakkında Düvel-i Mutelife
mümessillerinin dikkatlerinin çekilmesi istirhamına dair Gemlik kazasının
Armudlu nahiyesi esrâf ve ahalisi ile Orhangazi kazası belediye reisi ve
esrâfının istidaları.
27 Nisan 1921
Dâhiliye Nezâret-i Celîlesi Huzûr-ı Sâmîsine
Devletlü efendim hazretleri,
Biz zîrde vâzı‘u'l-imzâ Gemlik kazâsının Armudlu nâhiyesi ahâlîsinden olup
Yunanlıların memleketimizi isgâli üzerine revâ görülen zulüm ve ta‘addîden
tavahhusen bî-kes ve acezeden ibâret â’ilelerimizi Cenâb-ı Hakk'ın sıyânetine tevdî‘
ederek firâr ve sîne-i hükûmete ilticâ etdik. Bu günlerde Yunanlıların bi'l-umûm
cebhelerdeki hezîmeti üzerine gerek müteferrik bir sûretde dolasan müfrezeler ve
gerek Yunan askeri firârîlerinin teskîl etdigi müsellah çetelerin civâr kurâ
memleketlerimize tasallut ve â’ilelerimizin ırz ve nâmûslarına senî‘ ve zâlimâne bir
194
sûrette tecâvüz etmekde olduklarını haber almakda ve bunları nezdlerimize celbetmek
kudret ve vesâ’itinden mahrûm edilmis bir vaz‘iyetde bulunuyoruz. Binlerce aceze-i
nisvânın Yunan firârîlerinin süngüleri ve bunlardan cür’et alan yerli Rumların intikâm
darbeleri altında mahv u perîsân edilmesine tahammül edecek hiç bir vicdânın
rızâ-dâde olamayacagı cihetle hükûmetimizin Müslim âlem[e] olan himâye-i
mu‘âvenet ve sefkatine ilticâ ederek â’ilelerimizin hayât ve nâmûslarının taht-ı
emniyyet ve muhâfazaya aldırılması ve imkân mertebesinde sahne-i harb olmayan su
mıntıkadan bu gibi zavallıların buraya kendi masârif ve vesâ’itimizle nakline inâyet
ve delâlet buyurulması ve ale'l-husûs cihân-sümûl insâniyet ve adâletle âlem-i
medeniyyetin ve asr-ı hâzırın mâ-bihi’l-iftihârı olan Düvel-i Mü’telife hükûmât
mümessillerinin nazar-ı dikkat ve merhametlerini isticlâba tavassut ile can, nâmûs ve
ırzımızın taht-ı zamân ve muhâfazaya aldırılması husûsunun istikmâlini kemâl-i
sûzisle istid‘â ve istirhâm eyleriz. Ol bâbda emr ü fermân hazret-i
men-lehü'l-emrindir.
Fî 24 Nisan sene [1]337
Gemlik kazâsının Armudlu nâhiyesi esraf ve ahâlîsinden
bazı sahısların imzâ ve mühürleri
Hâriciye Nezâret-i Celîlesi Cânib-i Âlîsine
Devletlü efendim hazretleri,
21 Nisan sene [1]337 târîhli arîza ile Orhangazi kazâsı ahâlîsinin tehcîr edilerek
esnâ-yı râhda ırz nâmûsu pay-mâl ve ahâlîden bir kısmının imhâ edildigi arzedilmisdi.
Ahîren kasaba-ı mezkûrede bir gûnâ hâdise hissolunmadıgı hâlde efrâd-ı Yunaniyye
tarafından kasaba derûnundaki esyâ-yı umûmiyye bir hân derûnuna cem‘edilerek Rum
ve Ermeni ahâlîye fürûht etdikden sonra sekiz yüz hânelik kasabaya ates verilerek
kâmilen ihrâk- bi'n-nâr, ba‘dehu Çeltikçi, Gedelek karyeleri abluka edilerek ahâlî
bütün esyâsını bırakmak sûretiyle daglara firâr ve bunlardan yirmiye karîb bî-çâregân
ile Gedelek karyesinin bes yüzü mütecâviz ahâlî-i ma‘sûmeden nısfına karîb çoluk
çocuk, sabî ve nisvâna dürlü mezâlim îkâ‘ıyla katl ve imhâ, el, ayak kesmek, göz
çıkarmak ve genç bâkire kız bırakmamak gibi Kurûn-ı Vustâ’da tesâdüf edilemeyen
iskence ve mezâlim su asr-ı medeniyyetde aslâ tervîc edilemeyeceginden Yunanlıların
milliyet prensiblerine istinâden imhâ nazariyesini ta‘kîb etmekde halbuki
beyne'd-düvel harb, imhâ-ı ahâlî olmamagla berâber ma‘sûmîni himâyeye ma‘tûf
bulunmak lâzım geldiklerine, el-yevm Gemlik'e ilticâ eden sefâlet-zedelerin ahvâli
nazar-ı dikkate alınacak bir mes’ele-i mühimmedir. Sunu da ilâveye lüzûm hissederiz
195
ki, felâket-zede Orhangazi ahâlîsi Gemlik'e tehcîr edildikden sonra da gûnâ-gûn
mezâlim ve fecâyi‘e ma‘rûz kalmakdadır. Bunların Dersaâdet'e gelebilmelerine
müsâ‘ade edilmedigi halde hiç bir tarafdan bir dest-i muâvenet uzadılmamasına
kemâl-i dikkatle Yunan Kumandanlıgı sarf-ı mesâ‘î eylemektedir. Bu âna kadar
cereyân eden vakâyi‘in kâffesi hakkında Düvel-i Mu‘azzama'nın _stanbul
mümessillerine tafsîlât-ı lâzıme i‘tâ eylemis oldugumuzu arz ile berâber zât-ı âlî-i
cenâb-ı nezâret-penâhîlerinin de bu husûsda sarf-ı mesâ‘î buyurmalarını kemâl-i
sûzîsle istirhâm eyleriz. Ol bâbda.
Fî 27 Nisan sene [1]337
[Orhangazi kazâsı Belediye Re’îsi Mehmed ve
esrâfdan bazılarının imzâları]
BOA. HR. SYS. 2623/69
57
YUNANLILARLA RUM ÇETELER_N_N KANDIRA’YA BAGLI
KÖYLERDE IRZA TECAVÜZ, KATL_ÂM VE
HIRSIZLIK YAPTIKLARI
Yunan kıtalarıyla Rum çetelerinin Kandıra’da Mantarcılar, Kısla,
Karasakal, Karakiraz, Çerkesler, Cebecioglu, Vareman [Araman],
Dökiren[Dögüdüren], Hacı _smail, Biskin, _nanlar köyleriyle Seyhler
nahiyesinde Müslüman halka zulmedip birçok erkegi kulak ve burunlarını
kesmek, gözlerini çıkarmak gibi türlü iskencelerle ahali önünde
katlettikleri, kadınlara toplu olarak tecavüz ettikten sonra iskenceyle
öldürdükleri, ziynet esyalarını çaldıkları, Karadere köyünde küçük erkek
çocuklarına tecavüz ettikten sonra hepsini diri diri kestikleri, halkının
kaçarak kurtuldugu Ütükler köyünü tamamen yaktıkları, Kandıra
telgrafhanesini tahrip edip resmî evrâkı parçaladıkları, _zmit’e dogru
çekilirken binlerce hayvanı ve camilerden çaldıkları degerli halıları
yanlarında götürdükleri, _stanbul [Rum] Patrikhanesinin Rum ve Ermeni
komitelerini techiz ederek Sile, Kandıra ve _zmit’e sevk etmek hazırlıgında
olduguna dair rapor.
2 Mayıs 1921
196
Telgraf
Sile
2/Mayıs/[1]337
Sûret
Umûm Jandarma Kumandanlıgına
29 Nisan sene [1]337 târîhinde Kandıra ahvâlini tedkîk etmek üzre Kandıra'ya
gönderdigim sabık Sile Bölügü basçavuslarından Ali Rıza ile bes arkadasının
Kandıra'yı isgâl edüp iki gün zarfında tahliye eden Yunan kıta‘âtıyla Rum çetelerinin
yapdıkları mezâlim ve fecâyi‘ ber-vech-i âtîdir:
1- Mantarcılar karyesinden Çarıklı(?) Hüseyin'in â’ilesini çırçıplak soyarak
yirmi Yunan neferi mezbûrenin ırzını hetketdikden sonra ayaklarından hânesinin
ocagına asarak süngü ile muhtelif mahallerinden cerhetmek sûretiyle katletdikleri gibi
karye-i mezkûredeki kadınların ırzlarını aynı sûretle hetkederek pâre ve takım
altunlarını çıkartmak bahânesiyle cerhetmislerdir.
2- Kısla karyesinde Dogancıoglu _brahim'in ensesinden kasatura ile vahsiyâne
bir sûretde köy _slâmlarının muvâcehesinde kesüb cesedini süngü ile parçalamıslardır.
3- Karasakal karyesinden bir kadının bes altı Yunan neferi tarafından cebren
ırzına ta‘arruz edildigi gibi Kandıra'nın Karakiraz karyesinden bütün kadınları
toplayarak yüz kadar Yunan askeri mezbûrelerin namuslarını kirli elleriyle
lekeledikden sonra üzerlerinde ve hânelerinde bulunan esyâlarını kâmilen yagma
etmislerdir.
4-Adapazarı'ndan gelen üç yüz kisilik Yunan ve yerli Rum, Ermeni çeteleriyle;
Çerkesler, Cebecioglu, Vareman[Araman] karyeleriyle Seyhler nâhiyesine girerek
kadınların ırzlarını hetk ile birçok katl ve mezâlim icrâ etmislerdir.
5- Kandıra'nın Karakiraz karyesinden Bayram Ali'nin kulaklarını keserek
ceplerine koyub gözlerini çıkararak sehîd etmisler ve karyenin esyâsını arabalarla
koyun, keçi, sıgır hayvanâtını sürü halinde götürmüslerdir.
6-Ütükler karyesi ahâlîsi mezâlimden haberdâr olarak daga çekildiklerinden
mezkûr karye kâmilen Yunanlılar tarafından ihrâk edilmisdir.
197
7- Biskin(?) Hacıismail karyesinden polislikden mütekâ‘id Cemâl Efendi katl ve
Çavus nâmında birisinin de kulak ve burnunu kesmek sûretiyle sehîd edilmis ve
karyenin esyâ ve mevâsisini alup götürmüslerdir.
8- Adapazarı'ndan gelen Yunan çeteleri ve efrâdı Karadere karyesine girerek altı
kisiyi katl ve kadınların ırzlarını hetketmislerdir.
9- Araman karsusunda _nanlar karyesinde Atacı nâmındaki _slâmı süngü ile katl
ve kadınları bir hâneye toplayarak pâre ve zî-kıymet esyâlarını gasb ile ırzlarını
hetkederek cerhetmislerdir.
10- Tekeler karyesinden onbes bakire kızın bikrlerini izâle etdikleri gibi çıplak
bir hâlde ayaklarından asup omuzlarından cerhetmek sûretiyle pâre ve
müzeyyenâtlarını çıkarmaları içün mezâlim icrâ etmislerdir.
11- Hatibli[Hatibler] karyesinden Yeni(?) Halil Dökiren [Dögüdüren]
karyesinden henüz esâretden avdet eden bir delikanlıyı fecî‘ ve pek vahsiyâne bir
sûretde katletmislerdir.
12- Karadere karyesinden dört delikanlı ve üç dâne yedi-sekiz yaslarında oglan
çocugunu dögdükleri, göz yaslarını nazar-ı dikkate almayarak ma‘sûmların ırzlarına
tecâvüz etdikden sonra sıralayup cümlesini kesmislerdir.
13- Kandıra'dan ric‘atlerinde kasabanın câmi‘-i serîfindeki halıları alup
Adapazarı'ndaki Aliye nâmındaki kadınla Receb Aga'nın gelininin kızını ve Kengirili
Mustafa Aga'nın â’ilesinin ırzlarına tecâvüz edilerek birlikde Çubuklu'ya götürmüsler
ve henüz hayât ve memâtları hakkında bir haber alınamamısdır.
14- Yunanlılar Kandıra telgrafhânesini tahrîb edüp ve hükûmetin evrâk-ı
resmiyyesini parçalamıslar ve hükûmet dâ’iresinde bulunan esyâları tahrîb etmislerdir.
15-Kıta‘âtı isbu fecâyi‘i yaparak _zmit'e dogru çekilmekdeler iken Kuvâ-yı
Milliyye'den Halit Molla müfrezesiyle vukû‘a gelen müsâdeme netîcesinde bir mikdâr
maktûl ve esîr bırakarak birlikde götürmekde bulundukları hayvanâtdan bir kısmını
istirdâd etmislerse de bini mütecâviz koyun ve sıgır _zmit'e götürülmüsdür.
Kandıra'dan Çubuklu'ya çekilen Yunan müfrezesiyle Halid Pehlivan'ın kumanda
etdigi bir Kuvâ-yı Milliyye müfrezesi müsâdeme ederek Yunanlılara pek çok telefât
verdirüp magsûb hayvanâtdan bir kısmını istirdâd etmislerdir.
198
16– Kandıra isgâl kuvvetinin esnâ-yı ric‘atinde Kuvâ-yı Milliyye'nin elde etdigi
kesânın ifâdelerinden _stanbul Patrikhânesi'ni Sile, Kandıra, _zmit, havâlîsinde
sekâvet etmek üzre altı bin kisiden mürekkeb Rum ve Ermeni komitelerinin su
günlerde mezkûr mıntıkalara pey-der-pey i‘zâm edecekleri anlasılmagla arzolunur.
Sile Ta‘kîb Kumandanı
Yüzbası
Yusuf
BOA. HR. SYS. 2624/12
58
GEML_K VE ORHANGAZ_ KAZALARINA BAGLI KÖYLER_N
YUNANLILAR VE YERL_ HIR_ST_YANLARDAN OLUSAN
ÇETELER TARAFINDAN YAKILIP YAGMALANDIGI,
HALKININ KATLED_LD_G_
Silahlı Yunan ve Rum çetelerinin Orhangazi kazasına baglı yirmi
bir köyü tamamen yakıp yagmaladıktan ve halkını katlettikten sonra aynı
imha hareketini Kocadere, Akköy, Soguksu, Lütfiye, _hsaniye, Tevfikiye ve
Mecidiye köylerinde de tekrarlayıp bu köyleri viraneye çevirdikleri, sahil
köylerine kaçan köylülerden geride kalanları iplerle bagladıktan sonra
yaylım atesine tutarak öldürdükleri, kadınları çıplak bir sekilde oynatıp
tecavüz ettikten sonra hepsini bir evde toplayıp üzerlerine bomba atarak
katlettikleri, çetelerin ardından yerli Rumların köylere gelip esya ve
hayvanları yagmalayarak _stanbul’a gönderdikleri, yine çetelerin;
Gemlik’e baglı Fıstıklı köyünden dört kisiyi öldürerek köyü
199
yagmaladıkları, Gemlik tarafından gelen bir yelkenlinin Fıstıklı’dan
kaçmak için kayıga binen halkın üzerine yaylım atesi açtıgı, dag
köylerindeki zulmü duyan ve kaçmak üzere sahilde biriken Kapaklı köyü
halkının üzerine ates açıldıgı ve esyalarının Yunan askerleriyle dolu bir
istimbot tarafından çalındıgı, ayrıca Gemlik yerli Rumlarının
Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı köylerini yagmaladıkları,
Yunan karakollarındaki askerlerin en basit gıda ihtiyaçlarını dahi
köylülerden tehdid yoluyla aldıkları, karakollara bomba yıgdıkları ve
sikayeti önlemek üzere halkın Gemlik’e gelmesini engellediklerine dair
köylülerin ifadeleri.
3 Mayıs 1921
Makâm-ı Sadâret-i Uzmâya
Ma‘rûz-ı çâkerleridir,
Yunan zulüm ve vahseti altında ırz ve nâmûsumuzu tecâvüzden kurtarmak,
bomba, ihrâk, yagma ile ifnâ-yı hayâtımıza kasdetmis düsmanın ve serîk-i
mel‘anetleri olan muntazam çetelerin tahrîbâtından tahlîs-i girîbân içün yine ölüm
tehlikeleri ile muhât olarak bütün sefâlet ve perîsânlıgımızla dârü’l-hilâfemizin
âgûsuna atıldık. Gâsıb ve muharrib olduklarını dâ’imâ isbâtdan geri durmayan
düsman, köylerimizi mütevâlî bahânelerle yagma ederken tertîb ve teslîh etdigi âsikâr
Rum çetelerini isti‘mâl ederek sû’-i kasdlarını ikmâl ediyor ve cür’etlerini en son
tâkat-güdâz gâyesine kadar vardırmakda bir gûnâ müskilâta dûçâr olmuyorlar. Gün be
gün mükerreren ve mütezâyiden îkâ‘ edilen fecâyi‘ ve cinâyât, zavallı Müslümanların
müte‘addid def‘alar ugradıkları kıtâl ve ifnâ hareketlerinin en siddetlisi oldugundan
tedâbîr-i âcile-i kat‘iyye ittihâz kılınmadıgı takdîrde îrâs edilen tahrîbâtın itmâm
edilecegi revis-i ahvâlden nümâyân olmakdadır. Orhangazi kazâsının yirmi bir pâre
kurâsının bomba ve mitralyözlerle mücehhez çeteler tarafından bir sistem dâhilinde
icrâ edilen yagma, ihrâk ve itlâf, âkıbeti ikmâl olundukdan sonra ayn-ı sistem
Kocadere, Akköy, Mecîdiye, _hsâniye, Tevfîkiye, Soguksu karyelerine tatbîk edilmis
ve bu sûretle mârru’z-zikr köyler harâbe-zâra dönmüsdür. Bi’l-hâssa Kocadere ahâlîsi,
firâr içün bindikleri kayıklar ile berâber garkedilmisler. Ve mu‘tâd vechile genç
kadınların ırz ve nâmûsları hetkedilerek ihrâk edilmislerdir. Bundan iki gün
mukaddem Armudlu nâhiyesine muzâf Fıstıklı karyesine mücâvir Rumlar tarafından
ta‘arruz edilerek gasb u gâret ile ahâlî-i ma‘sûmeden simdilik dört kisiyi sehîd
etmeleri ve ayn-ı tecâvüzün tekerrürüne mâni‘ hiç bir sebeb bulunmaması, fecâyi‘-i
sâlifenin sâhasının tevessü‘ etmekde bulundugunu göstermekdedir. Bu hal; Armudlu
200
nâhiyesiyle Gemlik kazâsı arasında bâkî kalan ve simdiye kadar gerek asâkir-i
muntazama ve gerek yerli Rumlar tarafından mütevâliyen âsikâre olarak soyulan
Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı, Kapaklı karyelerinin son günlerdeki
mahallî Rumların soygunculuklarındaki fa‘âliyete verdikleri germî ile ayrıca te’eyyüd
eden ayn-ı âkîbet-i fecî‘aya ugramak netîcesini pek celî bir sûretde ifhâm etmekdedir.
Ahîren Yunanlıların bi’l-cümle münâkalâtı kat‘ etmeleri tamâmen eser-i fi‘l ve
tesvîkleri olan cinâyâtın setr ve ihfâsı husûsundan nes’et etmekdedir. _sbu köyler
ahâlîsi bi’l-cümle mehâlik-i hevâ’iyyeyi istihkâr ederek küçük küçük sandallarla
muhâcerete baslamıslardır. Netîce-i muhâceretin ne elîm sefâletler tevlîd edecegini
düsünemeyecek kadar hâdisât-ı fecî‘adan tedehhüs eden âcizlerin zâlimlerin
yakalarından kurtarılması ve bu sûretle emn [ü] âsâyisin i‘âdesi husûsuna himmet
buyurularak kat‘iyyen i‘timâd ve emniyetli olmayan Yunanın idâre-i zâlimânesine
nihâyet verecek sûretde Düvel-i _’tilâfiyye polisinin mahalline i‘zâm buyurulması
zımnında tesebbüsât-ı mukteziyyenin icrâsı müsted‘âdır. Ol bâbda emr ü fermân
hazret-i men-lehü’l-emrindir.
Fî 2 Mayıs sene [1]337
Küçükkumla karyesinden
Kayıkcıogullarından
Ahmed Kâmil
Küçükkumla karyesinden
Yakub Kalfaogullarından
Hasan Usta
Küçükkumla karyesinden
Pıtır Mehmed
Küçükkumla’dan
Kürd Ahmed’in Ali
Gemlik kazâsı Küçükkumla karyesi
ahâlîsinden Yazıcızâde Hakkı Mehmed
Efendi-i merhûm mahdûmu
......
Kumla-i Sagîr karyesinden
Kabakcızâde Hakkı
Küçükkumla kar[y]esinden
Dost Mehmedzâde Ali
Küçükkumla’dan
Eskicizâde Hasan
Rum çetelerinin Samanlı sibh-i cezîresinde
îkâ‘ etdikleri mezâlim ve cinâyât.
201
Hayriye Çiftligi ahâlîsinden bir zâtın anlatdıgı:
Çetelerin yapdıkları zulüm ve iskenceleri isiden Soguksu, Lütfiye, _hsâniye,
Tevfikiye, Mecidiye karyesi ahâlîsinden kısm-ı azîmi zâten sâhil köylerine ilticâ
etmislerdi. Kalanları çeteler, iplerle birbirlerine baglayarak sıraladılar. Sonra birden
tabur atesi ile sehîd etdiler. Bütün köyler hep ayn-ı tarzda mahvedildi. Kadınları üryân
bir hâle getirdikden sonra karsularında oynatıyorlar ve nihâyet ırz ve nâmûslarına
tecâvüz içün hücrâ mahallere götürüyorlardı. Muhâfaza edecekleri bahânesiyle
cümlesini bir hâneye doldurup üzerlerine bomba atıyorlar, sonra çapulcu Rum
köylüleri gelüp bütün hayvanât ve esyâyı yagma eylediler. Bunları fırsat buldukca
_stanbul’a sevketmekdedirler. Nitekim bir kaç mahalde bu gibi hayvanât tutulmusdur.
Dag havâlîsindeki köyler bu sûretle ifnâ edildikden sonra bu tarafda simdiye
kadar ta‘arruz edilmeyen Armudlu ile Gemlik arasındaki sâhil köyleri kalmısdı.
Bunlara da birer birer basladılar. Bu zümreden olarak, Fıstıklı karyesine tecâvüz
edildi, ahâlîden dört kisiyi sehîd, hâneler yagma edildi. Ahâlînin bir kısmı firâr içün
Âsık Mehmed’in piyâdesine binmislerdi. Çetelerin vürûdundan evvel hareket eden bu
küçük kayıga, Fıstıklı’nın Gemlik tarafından çıkan büyük bir yelkenli gemi yaklasır.
Piyâdeye yaklasdıkları zamân halk ile dolu oldugunu bilerek üzerlerine yaylım ates
ederler. Halkdan kopan feryâd u figân âfâkı titretiyordu. Yelkenli piyâdeyi kendisine
baglayarak uzaklasdı. Ne oldukları mechûldür.
Kapaklı karyesinden Kalafât Mehmed Usta’nın anlatdıgı fecâyi‘:
Dag köylerinin (_hsâniye, Tevfikiye, Hayriye, Mecidiye, Lütfiye) bir kısım
ahâlî-i mazlûmesi perîsân bir hâlde bizim Kapaklı köyüne hicret etmislerdi. Bunların
hâl-i perîsânîsi insânın tüylerini ürpertirken, kendimiz de ayn-ı fecî‘aya ma‘rûz kaldık.
Muhâcirlerin bu halinden hakîkati gören bizim köylüler âkibeti anlamıslardı. Zâten
Fıstıklı karyesi ayn-ı Rum çeteleri tarafından basılmıs oldugundan her ân ve zamân
basımıza gelecek tehlikeyi idrâk ediyorduk. Bütün köylüler deniz kıyısına esyâlarını
tasımaga basladılar. Kısmen ahâlî kayıklara bindikleri sırada, birden bire zeytunluklar
arasından bize dogru silâhlar atılmaga basladı. Gerek karadaki gerek sandallardaki
halk bunlara hedef oluyordu. Ne istediklerini sorduk. Hiç durmuyorlar, mütemâdiyen
ates ediyorlardı. O ânda Yabanoglu, Muhtâr Hacı oglu Hüseyin ve bir de Sagır
Tevfik’in zevcesi sehîd oldular. Mecrûh olanların mikdârlarını bilmiyorum. Her hâlde
çok olacakdır. Silâhların devâm etdigi sırada Gemlik cihetinden bir istimbot geldi.
_mamımız Rumca biliyordu, bagırdı. _stimbotda on kadar Yunan askeri vardı. Onlar,
çetelere bagırdılar. Benim sandalım vardı. _mamı ve çetelerden birini istimbota
götürdüm. Sonra bütün askerler berâber dısarı çıkdılar. Herkes esyâlarını sâhile
getirmisdi. Askerler bütün esyâları benim sandalıma doldurdular. Herkesin
202
cüz’dânlarını topladılar. Sonra onları istimbota götürdüm. Esyâları aldılar. Beni
serbest bırakdılar. _stimbotun ostromnası(?) bana “Nereye gidebilirsen git, hâliniz
daha fenâ olacak” dedi. _stimbot, bir kısım ahâlî ile dolu olan iki küçük kayıgı alarak,
Mudanya’ya dogru gitdi. Çeteler, köye dogru gitdiler. Ben sandalıma â’ilemi doldurup
kaçabildim. Bu sabâh yine sandalla gelenler civâr Rum çapulcularının bütün hayvanât
ve esyâların yagmasını ikmâl etdiklerini söylüyorlar. Çeteler, giderlerken:
"Yârın da sıra ile diger köylere gidecegiz. Simdilik dag köylerini yakdık, tarla
gibi yapdık. Yarın, öbür gün de sizin köylerinizi yakacagız. Evvelen yagma edelim de,
ondan sonra."
Mudanya’ya ilticâ eden diger bir sandaldaki eshâsı kabûl etmemisler. Yunan
limân re’îsi, "Onlar sizin çetelerinizdir. Daha fenâ olacaksınız" demis. Katırlılı _lya
çapulcuların bası imis.
Gemlik yerli Rumlarının civâr köylerini âsikâre olarak soydukları:
Ahvâlin Müslümanlar içün tehdîd-kâr oldugu zamânlarda, Gemlik Rumları,
birer birer civâr Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı karyelerine dagılarak
ahâlîden dürlü dürlü bahânelerle hediyeler taleb etmekdedirler. Gemlik ahâlîsinden
Bulgucu Vaso, Mili Apostol, Küçükkumla karyesine gidüp, köyden mâhiye bes yüz
lira taleb etmislerdir. Bu pâre köylüler tarafından ta‘ahhüd olunursa muhâfaza
edeceklerini bildirmislerdir. Ahâlînin sükûn-perverligine misâl olmak üzre mütevâlî
tesebbüsât netîcesinde Yunan karagolu bir haftadan beri köye gelmisdi. Askerler en
basît ihtiyâcât-ı gıdâ’iyyelerini her gün bir keçi ve yüzlerle yumurta ile tatmîn
ediyorlar. Gemlik’den gelen yerli Rumlar, heman karagola gidüp müsâvere ediyorlar.
Sonra "Su kadar yumurta, su kadar keçi isteriz" diyerek ahâlîyi tehdîd ediyorlar. Ve
der-akab ârzûları is‘âf olunuyordu. Yine Rum köylüleri, Küçükkumla karyesinin
hayvanâtına kırda tesâdüf ederek önlerine katup cümlesini götürmüslerdir. Gemlik
kumandanı ile re’îs-i dîniyyesine köylüler tarafından müte‘addid hediyeler
gönderilmesi tavsiye olunur. Nihâyet hiç bir lüzûm olmadıgı hâlde karagola
sanduklarla bombalar getirilmisdir. Bunlar karîben karyenin tahrîbi içün yapılan
hazırlıklardan baska bir sey degildi. Bir Rum, bütün o civârın en büyük sahs-ı
zî-nüfûzu oluyor. _sterse en büyük hediyeleri ahâlîden topluyordu. Yunan idâresi
ahâlînin sikâyâtına ma‘rûz kalmamasını te’mîn içün ahâlîyi Gemlik’e gelmekden
men‘etmisdir. Bir gün karagol Gemlik’e gitmek içün rüsvet mukâbilinde ba‘zılarına
vesîka vermis, fakat gidenler muntazaman yolda soyulmuslardır. Bu, karagolun tertîb
etdigi soygunculuk planı idi. Ahâlîyi tecâvüzden muhâfaza içün Yunanlılar böyle
hareket ediyorlar.
Fî 3 Mayıs sene [1]337
203
Gemlik’e tâbi‘ Küçükkumla, Karacaaali, Kapaklı karyeleri ahâlîsi:
Gemlik kazâsına mensûb otuz karyeden bizim infikâkımızda kalan köyler:
Küçükkumla, Büyükkumla, Karacaali, Narlı. Orhangazi kazâsına â’id yirmi bir
karye kâmilen ihrâk edilmisdir.
Diger tezâkir ve evrâk ile birlesdirilerek
hemân Umûr-ı Siyâsiyye'ye
Fî 3 Mayıs sene [1]337
BOA. HR. SYS. 2624/17
YALOVA’NIN ÜVEZPINAR KÖYÜNÜ BASAN RUMLARIN
MÜSLÜMANLARI ÖLDÜRES_YE DÖVÜP
KÖYÜ YAKTIKLARI
Yalova’nın Kadıköy, Zagferan, Hacı Mehmet, Koru, Çınarcık ve
Elmalı köylerinden biraraya gelen Rumların eskiya Toma komutasında
Üvezpınar köyünü bastıkları, kimlerde para oldugunu söyletmek için on
bes yasındaki bir çocugu agır sekilde yaraladıkları, köy halkından birçok
kisiyi agızlarından kan gelinceye kadar döverek hayvan ve kıymetli
esyalarını gaspettikleri ve köyü yakacaklarını söyleyip gittikleri, köyün
yakılacagı tehdidi üzerine ahalinin bütün esyasını terkedip ormana
kaçmasından iki gün sonra da elli hanelik köyü tamamen yagmalayıp
yaktıkları.
10 Mayıs 1921
Hâk-i Pây-ı Sâmî-i Cenâb-ı Sadâret-penâhîye
Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir,
14 Nisan sene [1]337 Persembe günü yüz kisilik bir Yunan müfrezesiyle
bunların serîk-i cinâyâtı olan Kadıköy, Zagferan, Hacı Mehmed, Koru, Çınarcık,
Elmalı kurâsı Rumlarından mütesekkil ve Elmalıklı serîr Toma'nın kumandası altında
ve refâkatlerinde Hacı Mehmedli Hristo, Mihal, Vangeloglu Nikola, Kadıköylü Terzi
Anesti, Kızoglu(?) _stavri, kardesi Sotiri, Çakıroglu Hristo nâm eshâs bulundugu
204
hâlde karyemizi basarak 15 yaslarında Kaslızâde Saidoglu Halid'i tutup köy kenârında
siddetle darb ve tehdîd ile karye esrâfından kimlerde pâre oldugunu sorup çocugu
teb‘îd etdikden sonra karyeye girerek Karakaszâde _smâil, birâderi Hârun, Mayakoglu
Said ve _smailoglu Aziz, Köseoglu Ömer, Köseoglu Mustafa, Arhavili Ali ve Usta
Ahmedoglu Receb Onbası nâm eshâsa â’id hayvanâtı ve üzerlerindeki sâ‘at, elbise
kusak vesâ’irelerini ahz u gasbetdikden mâ‘adâ cümlesini agızlarından kan gelinceye
kadar dipçik ve sopa ile bî-rahmâne darbetdiler ve Hakanoglu Ahmed ile yegeni
_brahim ve Kaslızâde Ziya ve Kaslızâde Fâik nâm eshâsa köy yolunda tesâdüf edüp
cümlesini soydukdan sonra siddetle darb ve Hakanoglu Ahmed'i basından kama ile
cerhetdiler. Ve ertesi günü gelüp köyü yakacaklarını söylediler. Zâten heyecânda
bulunan ve etrâfda köylerin yagma ve ihrâk edildigini ve nüfûsunun katli‘âma ma‘rûz
kaldıgını isiden ahâlî artık köyde devâm-ı ikâmete imkân bulamayarak bütün esyâsını
terkle ormanlara firâr etti. _ki gün sonra tekrar gelen Yunanlılar köyü yagma etdikten
sonra her yagma etdikleri hâneyi tutusdurarak elli hâneden ibâret olan karyemizi de
kâmilen ihrâk eylediler.
_sbu fâci‘ât üzerine günlerde[ce] daglarda saklanarak Dersa‘âdet'e
gelebildigimiz cihetle âtıfet-i seniyye-i Sadâret-penâhîlerine ilticâ eyleriz. Ol bâbda
emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir.
Fî 10 Mayıs sene [1]337
Gülhâne Misâfirhânesinde Yalova'nın
Üvezpınar Karyesi Ahâlîsinden
Sadıkoglu Rasidoglu
Ahmed
_mza
Birâderi
Yusuf
_mza
Karye _mamı
Kaslızâde
_smail Hakkı
_mza
Birâderi
Harun
_mza
Üvezpınarlı
Yamanoglu Said bin Ali
_mza
BCA. 272 11 15 60 19
60
205
İSTANBUL’A İLTİCA ETMEK ÜZERE ELMALIK’DA TOPLANAN
ÇOGU KADIN BİN YÜZ KİSİNİN YUNAN ASKERLER_
VE RUM ESKIYALARI TARAFINDAN KATLEDİLDİGİ
Gemlik’e baglı Haydariye ve daha bir çok köyden kaçarak
_stanbul’a gelmek üzere Küçükkumla köyü civarındaki Elmalık mevkiinde
toplanan ve çogunlugunu hamile ve bebekli kadınlarla çocukların
olusturdugu bin yüz kisinin, Yunan mitralyöz taburu ve Rum eskiyaları
tarafından ablukaya alınarak mitralyöz atesiyle katledildigi ve katliâmdan
sadece bir kisinin kurtulabildiginin istidaname ve sifahi izahattan
anlasıldıgı; gün geçtikçe artan Yunan mezâlimi konusunda _tilaf
Devletleri’nin dikkatinin çekilmesi ve bu zulümlerin tekrarlanmaması için
tesebbüste bulunulması.
15 Mayıs 1921
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
Asâ’ir ve Muhâcirîn Müdîriyyet-i Umûmiyyesi
Su‘besi: Tahkîk-i fecâyi‘
Umûmî: 48084
Husûsî: 360
Hâriciye Nezâret-i Celîlesine
Devletlü efendim hazretleri,
Gemlik kazâsına mülhak "Haydariye" karyesiyle kazâ-yı mezkûra tâbi‘ diger
köylerde Yunan askerleriyle Yunanlılar tarafından teslîh ve i‘âse edilen Rum eskıyâsı
tarafından îkâ‘ edilen fecâyi‘den yalnız hayâtlarını kurtarmak sûretiyle günlerce
ormanlar arasında magaralar içinde ihtifâ etdikden sonra Dersa‘âdet'e ilticâ etmek
üzre "Küçükkumla" karyesi civârında vâki‘ "Elmalık" mevki‘inde toplanan ve
aralarında birçok hâmile kadın ve kucaklarında küçük çocukları bulunan bed-baht
vâlidelerle kadın, erkek ve sıbyândan mürekkeb ve mikdârları "1100" kisiye bâlîg
olan bir mazlûm kâfilesini Mayıs'ın on birinci çarsamba günü bir Yunan mitralyöz
taburu ve bunlara delâlet eden Rum eskıyâsı abluka altına alarak kâffesini mitralyöz
atesiyle katl ve imhâ eyledikleri ve bu bin yüz kisiden ilk ateste urulmus gibi yere
yatarak üzerine yıgılan maktuller arasında tabur ve eskıyâ uzaklasıncaya kadar kalan
206
ve bi'l-âhire gecenin hulûlünden bi'l-istifâde firâra muvaffak olan yalnız
"Çihanoglu(?)" nâmında bir sahsın kurtulabildigi Kapaklı karyesi _mamı Mustafa ve
Hayriye karyesi mu‘allimi Nigde Dârü'l-mu‘allimîn Müdîriyeti'nden mütekâ‘id _smail
Hakkı efendiler tarafından makâm-ı sâmî-i Sadâret-penâhî'ye takdîm olunup nezâret-i
âcizîye havâle buyurulan istid‘ânâme ile mûmâ-ileyhimâ tarafından ayrıca sifâhen
verilen îzâhâtdan anlasılmaktadır. Yunan askerlerinin Müslüman köylerinde îkâ‘ında
musır oldukları cinâyâtın günden güne tevessü‘ etmekde olduguna pek sarîh bir sâhid
olan su hâdise-i fecî‘anın Düvel-i Mü‘telife mümessillerinin enzâr-ı dikkatine vaz‘ıyla
men‘-i tekerrürü hakkında îcâb eden tesebbüsâtın îfâsına müsâ‘ade-i aliyye-i
nezâret-penâhîlerinin sezâ-vâr buyurulması bâbında emr ü fermân hazret-i
men-lehü'l-emrindir.
Fî Ramazan sene [1]339 ve
Fî 15 Mayıs sene [1]337
DâhiliyeNâzır Vekîli Nâmına
Müstesar
Bende
_mza
BOA. HR. SYS. 2624/64
61
YUNAN İSGAL KUVVETLERİNİN İZMİT VE YALOVA’DA
KATLİÂM VE SOYGUN YAPTIKLARI, ZARARIN
TAZMİN EDİLMESİ GEREKTİGİ
Yunan kuvvetlerinin izmit Körfezi’ndeki köy ve kasabaları isgal
ederek yagmalayıp yaktıkları, kadın ve çocukları sıraya dizip tabur
atesiyle katlettikleri, bu katliâmın Yalovaya da yayılacagı anlasılarak
önlem alınması için _tilaf Devletleri nezdinde etkili tesebbüste
bulunulması için müracaat yapıldıysa da sonuç alınamadıgı ve
Yunanlıların Yalova civarındaki on dört köyü yagmalayıp atese verdikleri,
kaçamayanları camiye doldurup yaktıkları, Müslümanların bulundugu
yerlerde dikili bir agaç dahi bırakmadıkları; özel bir tahkik komisyonu
olusturulup bu facianın tek tek tesbit edilmesi ve yöre halkının
zararlarının tazmin edilmesi hususunda _tilaf Devletleri nezdinde
tesebbüste bulunulması istirhamı.
21 Mayıs 1921
207
Dersa‘âdet Merkez Kumandanlıgı Cânib-i Âlîsine
Sa‘âdetlü efendim hazretleri,
Yunan kıta‘ât-ı askeriyyesinin _zmit Körfezi'ndeki kasabât ve kurânın isgâliyle
bütün mebânî ve mü’essesâtı ihrâk ve sivil ahâlîyi bî-günâh olarak katl ve isgâl
eyledigi köyleri evvelen yagma ve bi'l-âhire ihrâk ile kadın, çoluk, çocuk ne buldu ise
müdâfa‘adan âciz bulunduklarından bunları bir sıraya tertîb ve müfrezesine ates emri
vermekde oldugunu ve su zulüm ve denâ’eti Yalova kurâsına dahi tesmîl eyleyecegini
bir hey’et-i mahsûsa ile berâber gerek makâm-ı âlîlerinize ve gerek nezâret-i celîleye
ihbâr ve bu bâbda serî‘ bir tedâbir ittihâzıyla buna mümâna‘at olunması ve
inde'l-iktizâ beyne'l-milel kavâ’ide muhâlif ve beseriyyet-i medeniyye ve ictimâ’iyye
ile gayr-ı kâbil-i te’lîf bulunmasından nâsî Düvel-i _’tilâfiyye me’mûrîn-i siyâsiyye ve
askeriyyesi nezdinde tesebbüsât-ı sedîde ve serî‘a ittihâz ve icrâsıyla hiç olmazsa
muhtelit bir hey’etin Yalova'ya i‘zâm etdirilmesi husûsunda vâki‘ olan mürâca‘at-ı
âcizânemiz ma‘a't-te’essüf salâhiyetdâr ve vazîfedâr olan makâmât tarafından bir
netîce-i müsemmere iktitâf ve te’mîn olunamamasından nâsî arz ve ihbârât vechile
Yunanlılar Yalova kasabası etrâfında mevcûd 14 aded _slâm köyünü evvelen yagma
ve ahâlîsinin bir kısmı firâra muvaffak ve kısm-ı digerini der-dest ile câmî‘ derûnunda
bunları ve köyleri bir anda gaz ile ihrâk ve _slâm mıntıkasında dikili bir agaç, zî-ruh
bir insan cesedi bırakmamıslardır ki mürâca‘âtımızın sıhhat ve isâbeti su sûretle ve
ma‘a't-te’essüf meydân-ı aleniyyete gelmisdir. Bundaki vazîfe ve mes’ûliyet sübhesiz
alâkadâr ve vazîfedâr olan makâmât ve devâ’ire â’id olacagı vâreste-i bî-istibâh ve
inde'l-iktizâ zamânında vâki‘ olacak tahkîkât-ı amîka ile vâsıl-ı mertebe-i subût
olacagı bir emr-i bedîdâr ise de hakîkatin tecellîsi maksadıyla bu bâbda tahkîkât-ı
amîka icrâ ve fecâyi‘i yegân yegân tesbît etmek üzre ora ahâlîsinin verecegi ma‘lûmâtı
tevhîd zımnında bir komisyon teskîliyle ahâlînin zararlarını da ta‘yîn ve Düvel-i
_‘tilâfiyye mümessilleri nezdinde delâlet ve tesebbüsât-ı mahsûsada bulunulması
hakkında lâzım gelen makâmâta isbu istid‘âmızın iblâgını ricâ eyleriz. Ol bâbda emr ü
fermân hazret-i men-lehü'l-emrindir.
Fî 21 Mayıs sene [1]337 Yalova Ahâlîsinden
Dersa‘âdet'de KüçükMustafa Pasa'da
Gülcâmi‘ Mahallesinden
Said
BOA. HR. SYS. 2624/74
208
62
GEML_K VE ÇEVRES_NDE YAPILAN YUNAN MEZÂL_M_N_
ARASTIRMAK MAKSADIYLA GEML_K’E G_DEN TAHK_K HEYET_N_N
YANINDA BULUNAN OSMANLI MEMURLARININ _FADELER_
Gemlik ve çevresinde yapılan Yunan mezâlimi hakkında rapor
hazırlamak maksadıyla dolasan _ngiltere, Fransa, _talya temsilcileriyle
Osmanlı zabitleri ve bir _sviçreli siyasi memurundan olusan tahkik
heyetinin yanında bulunan ve isimleri belli olan sahıslar ile bazı Osmanlı
memurlarının ifadelerine göre Yunanlıların, öncelikle Müslümanların
silahlarını toplayıp yerli Rum ve Ermenilere dagıtarak silahlı çeteler
olusmasına sebep oldukları, amaçlarının sadece yagma olmayıp _slâmı
imha ve bulundukları bölgelerde çogunlugu saglamak oldugunun
anlasıldıgı, mabetleri yıkarak halkın dinî ve millî münasebetlerini kesip
oturdukları yerlere geri dönmemelerini saglamaya çalıstıkları, Kumla-i
Sagir’den Gemlik’e sevkedilen elli-altmıs kadından dört tanesinin
kurtuldugu, digerlerinin akibetlerinin bilinmedigi, Narlı köyünün
kaçamayan ahalisinin camilerde yakıldıgı, Büyük Kapaklı ahalisinden
altmıs kadarının kursuna dizildigi, on bes kıza tecavüz edildigi, Küçük
Kapaklı’da yirmi bes kisinin dere kenarında öldürüldügü, elli bes kisinin
de evde yakıldıgı ve on iki kıza tecavüz edildigi, Fıstıklı’da yine erkeklere
iskence, kadınlara tecavüz edildigi, Gemlik’te angarya ve umumi islerde
çalıstırılmak üzere götürülen bin bes yüz kisinin yollarda çesitli bahanelerle
öldürüldügünün duyuldugu, Katırlı, Muradoba köylerinin
yagmalanıp esyalarının Yunan askerleriyle yerli Rumlar arasında
paylasıldıgı, yetmis yasındaki bir kadına on sekiz Yunan askeri tarafından
tecavüz edildigi, heyet tarafından çagırılan Gemlik-Yunan merkez
kumandanınca bu katliâm ve yagmaların gayrı muntazam asker ve çeteler
tarafından yapıldıgı söylendiyse de sahitlerin bu faciaların tamamen
Yunan zabit ve askerlerinin istegi dogrultusunda gerçeklestigini
söyledikleri, Rum palikaryaları ve Ermeni gençleriyle birlikte Gemlik
faciasını yapan eskiya reislerinin isimlerinin bilindigi, yagma ve katliâm
yapılan köylerin zararlarının belirlendigi.
21 Mayıs 1921
Bâb-ı Âlî
Dâhiliye Nezâreti
209
Kalem-i Mahsûs
_stanbul _stıtlâ‘ât Me’mûrlugu'ndan Emniyyet-i Umûmiyye Müfettisligi'ne
mevrûd 21 Mayıs sene [13]37 târîhli rapor sûretidir.
Gemlik havâlîsinde Yunan mezâlim-i fevkâ'l-âdesinin fecâyi‘-i ciger-sûz ve
elem-nâkını aynen müsâhede ve îcâb eden makâmât-ı âliye-i siyâsiyye raporlarını
takdîm eyleyecek olan _ngiliz, Fransız, _talya ve berâberlerinde bulunan Osmanlı
zâbitleriyle muhâcirîn arasında hidemât-ı hayr-hâhânesiyle temâyüz eden bir _sviçreli
me’mûr-ı siyâsîsinden mütesekkil hey’et-i âliyenin refâkatinde bulunan Pazarköylü
olup Sirkeci'de bir otel müste’ciri bulunan ve muhâcirîne nakdî mu‘âvenetlerde ibzâl-ı
âsâr-ı insâniyyet eden Refik Bey ve refîki Gürcü Ali Bey'in oglu Tevfik Bey
muhtıralarında bulunan fecâyi‘-i gûnâ gûn ile Gemlik Belediye Re’îsi Dersa‘âdet
Telgraf Muhâberât-ı Umûmiyye Baskitâbeti'nden mütekâ‘id Cemal Bey'in ve yine
Gemlik kazâsı Mâl Müdîri Refik ve mu‘âvinligi me’mûr-ı sâbıkı Sıdkı, Geduz mâl
müdîrliklerinde bulunmus _brahim Dervis Efendi'nin ifâdelerinden alınan netâ’ic-i
mühimme ber-vech-i âtîdir.
Gemlik kazâsının geçirdigi vukû‘ât, esâs i‘tibâriyle bir kaç fikrin mahall-i
mezkûrda program dâhilinde olarak tatbîk edilmekde oldugu anlasılmakda, bu
husûsda raporlar mütâla‘a ve âlâkadârlar istimâ‘ olundukda tamamiyle efkâr-ı
mezkûrenin tecelliyâtına tesâdüf edilmekdedir. Bu fikirlerden olarak zîrde isimleri ve
vak‘aları zikrolunacak kıtâl ve harîklerin esbâb-ı mûcibesi tedkîk olundukda evvelen
yerli Rum ve Ermeni ahâlîsinin evvelce yapılan silâh taharriyâtında kendilerinin
silâhları alınmamasından bi'l-istifâde çeteler teskîl etdikleri ve icrâ etdikleri
mezâlimin gasb u gâretden ibâret olmayup tamamıyla görünecek sûretde imhâ-yı
_slâm ve menâtık-ı mezkûrede ihrâz-ı ekseriyyet olundugu tamamıyla
anlasılmakdadır.
Eshâs ve esyânın zâyi‘âtlarından mâ‘adâ ma‘âbid ve zevâyânın katl ve hedmine,
hiç olmazsa kursun ile tahrîbine ugrasılması oralara tekrâr _slâmların avdet
etmemesini te’mîn içün münâsebât-ı dîniyye ve milliyyelerini inkıtâ‘a ugrasdıkları ve
Yunan programına bilerek âlet olan Rumlar ile bilmeyerek âlet olan Ermenilerin
müsellahan tesrîk-i mesâ‘îsine Yunan ordu ve donanmasının bütün mevcûdiyetleriyle
zahrolmaları esâsen her dürlü vesâ’it-i tedâfü‘iyyeden mahrûm bırakılmıs bî-çâre
ahâlîyi hâ’ib ve adem-i muvaffakiyyete dûçâr kılacagı kemâl-i bedâhetde olmagla
zikrolunan program karsusunda imhâya mahkûm halka hey’et ve Hilâl-i Ahmer'in
mu‘âvenet-i âlî-cenâbânelerini ve mevt-i muhakkakdan tahlîs-i girîbân edilmeleri
memleketimiz içün bir ân-ı târîhî olmusdur.
Gemlik havâlîsi fecâyi‘ini idâre eden rü’esâ-yı eskıyâ:
210
Sakızlı Kireneçci(?), Yorgo, Meyhaneci Haralambo ile Apostol olup bunlar
Rum palikaryaları ve Ermeni genclerinden îcâb eden eshâsı ma‘iyyetlerinde alarak
lâzım gelen yerlerde cinâyât ve katli‘âm ve harîkler vücûda getirmekdedirler. _sbu
rü’esâ-yı eskıyâ büyük ve mühim islerde Yunan küçük, büyük askerî müfrezeleriyle
îcâb eden mahallerde vezâ’if-i senî‘a ve rezîlelerini îkâ‘dan çekinmemekdedirler.
Taraf-ı âlîlerine gönderilen mezâlim rapor ve listelerine ilâveten kaydına lüzûm
görülen ber-vech-i âtî zâyi‘âtın arzı _brahim Dervis Efendi'nin îzâhât-ı mu‘tenânesi
üzerine tahrîr kılınmısdır.
Aded-i hâne Hâne bedeli Esyâ bedeli Zeytun bagı _sm-i kurâ
530 500.000 Altun 800.000 Altun 1.200.000 Gurus
170 220.000 " 85.000 " 900.000 Kumla-yı Kebîr
80 120.000 " 80.000 " 750.000 Narlı
90 160.000 " 108.000 " 800.000 Kapaklı
160 218.000 " 96.000 " 800.000 Karacaali
Belediye Re’îsi Cemal Bey'in ifâdelerinden ve o havâlîye giden hey’etin
müsâhedâtından Gemlik'e tâbi‘ Kumla-i Sagîr ahâlîsinden elli altmıs kadın Gemlik'e
sevkedilmisler ve bunlardan yalnız dört dânesi kurtularak köye avdet etmis ve iki
dânesinin cenâzesini hey’et görmüs ve digerlerinin âkıbetleri ise külliyen mechûl
kalmısdır.
Hey’etin Kumla-i Sagîr'e muvâsalatla, yapılan fecâyi‘in hey’et-i umûmiyyesi
hakkında lâzım gelen ma‘lûmât istihsâl kılınmıs oldugundan Gemlik merkez Yunan
kumandanı Kumla'ya hey’etin emriyle celbedilerek kendisinin ma‘lûmâtına mürâca‘at
edilmis ve ne sûretle müzâkerât ve mübâhasâtın cereyânı tabî‘atıyla ma‘lûm
bulanamaması, yalnız mezkûr merkez kumandanının Kumla-i Sagîr'de bulunan
ahâlîyi toplayarak simdiye kadar yapılmıs fecâyi‘in gayr-ı muntazam asker ve çeteler
tarafından ordunun ma‘lûmâtı olmaksızın irtikâb edilmis oldugunu ba‘demâ kurâ-yı
_slâmiyyeye Yunan asâkir-i muntazaması ve jandarma kıt‘a-yı inzibâtiyyesi
getirilecegi beyân kılınarak teskîn-i heyecâna çalısmıs ise de Belediye Re’îsi Cemal
Bey ve Hatib Hüseyin Efendi, _mâm Ahmed Efendi büyük bir cesâret-i medeniyye
ibrâzıyla bu fecâyi‘ ve kıtâl tamâmıyla Yunan zâbit ve askerlerinin arzû ve
emellerinden nes’et etdigini evvelce aralarında hukûk-ı kadîme bulunan _slâm ve
Hıristiyanların, Hıristiyanların _slâmlara hitâben "Eski hukûk bitmistir. Mâdam ki
isminiz Ahmed, Mehmed, Mustafa'dır. Binâ’en-aleyh sizin mahvınız muhakkakdır"
diyerek en eski hukûklarını pâ-mâl edilmekde[eylemekde] iken artık ahâlînin
kendilerini merkez kumandanına dahî teslîm edemeyeceklerini hey’et muvâcehesinde
211
mezkûr merkez kumandanı Terzil Vabraret'i(?) ifsâ etmek sûretiyle mahcûb
etmislerdir. Hey’etle bulunan _talyan ceneralinin mu‘âvenet-i umûmiyyesi köylüleri
medyûn-ı sükrân bırakmıs ve _ngiliz ceneralinin Gemlik merkez kumandanına vâki‘
olan itâb-âmîz sû’âl ve mu‘âmeleleri kezâ muhâcirîne gösterilen nevâzisleri halkı çok
memnûn etmisdir. _sbu gelen muhâcirîn kâfilesinin beyânına nazaran hey’etin
getirdigi kurâ ber-vech-i âtîdir. Ber-vech-i âtî karyelerdeki vukû‘âtın bâlâda ismi
geçen Refik ve Tevfik beylerin muhtıra defterlerinde aynı bulunmakla arz kılınmıs ve
yine mûmâ-ileyhimânın Sadâret ve Dâhiliye Nezâretiyle ecnebi mümessilliklerine
mürâca‘at eyleyecekleri cümle-i istıtlâ‘âtdan bulunmusdur.
Narlı karyesi ahâlîsinin bir kısmı câmi‘lerde Kurûn-ı Ûlâda yapılamayan bir
vahsetle ibâdethânede yakılmıs ve ihrâk bi'n-nâr cezâsı gören halkın mütebâkîsi
bi'l-cümle mevcûdâtından sarf-ı nazarla firâr etmislerdir. Büyükkapaklı karyesinin
ahâlîsinden altmıs kadarı kursuna dizilmis ve on bes bâkire kızın bikri izâle
edilmisdir. Diger Kapaklı'dan yirmi bes kisi bir dere kenarında, elli bes kisi bir hâne
derûnunda ihrâk ve on iki bâkire kızın beheri on bes vahsî asker tarafından bikri izâle
edilmislerdir. Fıstıklı karyesinin erkekleri bir çok mezâlime dûçâr olmus ve
kadınlarından bir kısmının ırzlarına tecâvüz edilmisdir. Büyükkumla ahâlîsinden pek
çokları Karamürsel'e kaçmak sûretiyle tahlîs-i hayât etmislerdir. Gemlik kazâsı dâhili
ile civâr kurâsında hâl-i hâzırda bin bes yüz kadar ahâlî bulunup Yunanîler tarafından
angarya ve hidmet-i umûmiyyeye götürülmek bahânesiyle alınan kesânın bir daha
avdet etmedikleri ve yollarda birer sebeb ve bahâneler ile mahv ve ifnâ oldukları
cümle-i istihbârât-ı âcizîden bulunmus ve hey’etin fotografîsini aldıgı yetmis yasında
bir ihtiyar kadının on sekiz Yunan askeri tarafından fi‘l-i senî‘aya ma‘rûz kaldıgı
Katırlı Muradoba karyeleri ahâlîsinin esyâlarını gasb u gâret Yunan askerleriyle yerli
Rumlar arasında taksîm edildigi ve pey-der-pey arzolunacak fecâyi‘-i ciger-sûzun
ta‘kîb edilmekde bulundugu ma‘rûzuyla rapor-ı âcizî bi't-tanzîm makâm-ı â’idine
takdîm kılınur efendim.
Fî 21 Mayıs sene [13]37
Aslına mutâbıkdır.
Mühür
BOA. HR. SYS. 2624/77
|