EŞME KÖYÜ GEYVE TARİHİ SİTESİ EŞME BARAKA BİBERCİ AHMET AGA VATAN MİLLET SAKARYA eşme köyü geyve
   
 
  8-SELANİK TARİHİ



 Selanik'in simgesi Beyaz kule

             SELANİK;
 
M.Ö. 315 yılında Makedonya kralı Cassander tarafından bugünkü Thermi'de kurulmuştur.

Osmanlı dönemi;

Selanik 1430 tarihinde padişah II. Murat'ın yönettiği bir Osmanlı ordusu tarafından fethedildi. 15. yüzyıl boyunca kente Anadolu'dan getirilen çok sayıda Türk yerleşti. 1492 yılında Osmanlılar İspanya'dan kovulan Sefarad Yahudilere kapılarını açtıklarında Selanik Yahudilerin yerleşmek için en fazla tercih ettikleri şehir oldu. Selanik 500 yıla yakın bir süre boyunca bir Osmanlı şehri olarak kaldı. Çeşit çeşit Hristiyan, Yahudi ve Müslüman toplumların hep birlikte uyum içinde yaşadığı önemli bir kültür ve ekonomi merkezi haline geldi.1800'lü yılların sonlarına doğru Selanik'te 90.000 Yahudi, 30.000 Yunan ve 10.000 Türk yaşamaktaydı.

17. yüzyılda Sabetay Sevi tarafında başlatılan Sabetayizm hareketi Selanik'teki Yahudiler arasında çok rağbet buldu. Sabetay Sevi'yi izleyerek Müslüman olan Yahudiler Selânik'te Osmanlı Devleti'nin yenileşme çabalarına büyük katkılarda bulundular. Jöntürk hareketi büyük ölçüde Selanik'te gelişti. Osmanlı padişahı II. Abdülhamit tahttan indirildikten sonra 1909 yılında Selanik'e sürgüne gönderildi. Fakat 3 yıl sonra Selanik Yunanlıların eline geçince İstanbul'a geri gönderilmek zorunda kaldı.

Yunanistan dönemi;

1912'de Balkan Savaşları sonunda şehir Yunanistan yönetimine geçti. Osmanlı orduları, şehri Yunan çetelerine savaşmadan, ancak şehirdeki Türklerin can güvenliğinin sağlanması koşuluyla bıraktılar. Osmanlı Ordusu'nun Selanik'te bulunan kuvvetleri de silahlarını Yunan çetelerine teslim ettiler. Ancak Yunan çeteleri şehri teslim aldıkları günün gecesi kentte yaşayan pekçok Türkü, aralarında Osmanlı askerleri de bulunmak üzere katletmişlerdir. Şehrin simgesi olan Osmanlıların inşa ettiği Beyaz Kule sembolik bir vaftiz işleminden geçerek beyaza boyandı. O günden beri Beyaz Kule adıyla anılan bu yapının beyaz boyaları zamanla aşınıma uğradı ve eski rengini tekrar kazandı.

1917 yılında çıkan büyük bir yangın şehrin Türk bölgesini neredeyse tamamen yok etti. 1924 nüfus mübadelesi sonunda şehirde geride kalan bütün Türkler Türkiye'ye göç etmek zorunda bırakıldı ve Anadolu'dan gelen Rum göçmenler giden Türklerin yerini aldı. Kısa bir süre içinde şehrin nüfus yapısı tamamen değişti. Yunanlılar Selanik'te azınlıktayken kısa bir süre içinde ezici bir çoğunluk haline geldiler. Böylece Selanik'in Osmanlı-Türk kültüründe oynadığı rol son bulmuş oldu. Atatürk 10. Yıl Nutku'nda "Keşke Selanik'i de misak-ı milli sınırları içerisine alabilseydik" diyerek kentin Türkler için önemini vurgulamıştır.

Kısa bir süre içinde camilerin minareleri yıkıldı. Bazı cami ve sinagoglar kiliseye çevrildi. Eski Osmanlı evleri bakımsızlıktan yok oldu. Kentin geçmişiyle bağlantısı kesilerek modern(!) bir Avrupa şehri haline getirildi.

İkinci Dünya Savaşında neredeyse tüm Sefarad Yahudi cemaati (50.000 kişi) Alman Nazi işgalcileri tarafından toplama kampına yollanıp öldürüldü. Böylece Osmanlıdan kalma son eski ve köklü ve bir cemaat yok edilmiş oldu

Selânik Akdeniz İklimine sahiptir. Şehrin kuzeyi Balkan iklimi etkisi altında kaldığı için kışlar daha soğuk geçer.

                    SELANİK DOĞUMLULAR

  • Mustafa Kemal Atatürk (1881-1938), Türkiye Cumhuriyeti 'nin kurucusu, Kurtuluş Savaşının önderi
  • Rasim Haşmet Bey (1880- 1918), şair, yazar ve yayıncıdır.
  • Nazım Hikmet (1901-1963), şair ve yazar.
  • Cavit Bey (1875-1926), İttihat ve Terakki liderlerinden, II. Meşrutiyet döneminde Maliye Nazırı.
  • Zekeriya Sertel (1890-1980), yazar ve yayımcı
  • Ahmet Emin Yalman (1888-1972), Gazeteci ve yazar
  • Munis Tekinalp (1883-1961), İttihat ve Terakki liderlerinden, Türkolog
  • Şükrü Naili Gökberk (1876-1936), Kurtuluş Savaşı komutanlarından
  • Süleyman Sırrı Bey (1874-1925), milletvekili ve Bayındırlık Bakanı
  • Nuri Yamut (1890-1961), Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 6. Genelkurmay Başkanı
  • Salih Omurtak (1889-1954), Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 4. Genelkurmay Başkanı
  • Afet İnan (1908-1985), Türk tarihçi ve sosyoloji profesörü
  • Refet Bele (1881-1963), İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Kurtuluş Savaşı komutanı asker ve politikacı.
  • Evrenosoğlu Rahmi Arslan (1874-1947), I. Dünya Savaşı döneminde Osmanlı Devletinin İzmir Valisi
  • Hasan Tahsin (1888-1919), Kurtuluş Savaşı'nda Yunanlı işgalcilere ilk kurşunu atan gazeteci
  • Cahit Uçuk (1909-2004), Hikaye ve roman yazarı
  • Macit Gökberk (1908-1993), Felsefeci ve dil yalımcısı
  • Cahit Arf (1910-1997) Matematikçi 

 

 
EŞME KÖYÜ GEYVE TARİH
 
 


Muhacır diye küçümsenenler tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlardır,yani Düşmanla Sonuna Kadar Düğüşenlerdir; Çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendini feda edenlerdir ve düşman karşısında kaçmak,çakilmek nedir bilmeyenlerdir. MUHACİRLER kaybedilmiş ülkemizin milli hatıralarıdır... M. KEMAL ATATÜRK
17/01/1931:

Dağda üç beş koyun sürüsü, Tutturmuş bir kürdüstan türküsü, Eline almış bayrak diye bir masa örtüsü , Satsan beş para etmez ne ölüsü ne dirisi, Soyu soysuz olan sensin toprak senin neyine, İte itlik yapıp kafa tutma beyine, Anlasa dedigimi sokaktaki kopek aglar haline , Duy ulan soysuz Duy, ’’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’’ ........................................................................................................................................................................................................................................ Kim demiş Avrupa insanı medeni? Ne edep var ne haya, çırılçıplak bedeni. Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, Desene hayvan bizden daha medenî..
ONLAYN KİŞİ SAYISI
 
 
Sitemiz açılalı toplam 49404 ziyaretçi (89473 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol