EŞME KÖYÜ GEYVE TARİHİ SİTESİ EŞME BARAKA BİBERCİ AHMET AGA VATAN MİLLET SAKARYA eşme köyü geyve
   
 
  10-KATLİAM VE ZULÜM(Dâhiliye Nezâreti)

Karesi Sancagı

13 Eylül sene [1]336 Erdek kazâsının Hamamlı

karyesi

Yunan askerinin himâyesi altında

hareket eden Yukarıboyacı Hıristiyan

köylüleri, isbu karyeye bi'l-vürûd ahâlî

ve muhadderât-ı _slâmiyyeyi câmi‘e

kapayarak siddetle darb ve iskence

etmislerdir.
19 ve 20 ve 21 minh Balıkesir'in Bozviran

karyesi

Mezkûr karyeye silâh toplamak

bahânesiyle gelen Yunan müfreze-i

askeriyyesi tarafından karye

ahâlîsinden Mustafa, Demirci

Mehmed, Bayram Sakir, Muhtar

_smail, Emin Mustafa, Hatîb Mehmed

Efendi, Ahmed _brahim, Halil _smail,

Halil Sevki ve Karacebis karyesinden

Serif Hacı Ali, Molla Ahmed Yusuf,

Tascı Mustafa nâmındaki eshâs pek

fecî‘ sûretde darb ve esnâ-yı darbda

ayaklarından tavana asılmak sûretiyle

îkâ‘-ı zulm[ü] vahset olunmus ve

siddet-i darbdan Serif oglu Hacı Ali

vefât etmisdir.

24 minh Aysebacı karyesi; _smail oglu Mehmed, Yunan neferleri

tarafından katlolunmusdur.

24 minh _vrindi nâhiyesinin

Karacebis karyesi

Pamuk oglu Kara Hasan, Yunanîler

tarafından katledilmisdir.

1 Tesrîn-i Evvel sene

minh

Balıkesir'in Ortamandıra

karyesi civârında

gırtmaç Mustafa oglu _smail, Yunan

askerleri tarafından atılan revolver

kursunuyla katledilmisdir.

1/2 minh Çagıs ve Orhaniye

karyeleri arasında

Balıkesir'in Çagıs karyesi ahâlîsinden

Aziz oglu Mehmed, Emin oglu

Feyzullah ve Ahmed oglu _brahim,

Yunan askerî elbiseli eshâs tarafından

kasatura ve garrâ kursunuyla

katledilmisdir.

5 minh Erdek Yunanîler tarafından himâye edilen

Rum eskıyâsı tarafından Kolcu Hasan

Efendi tehlikeli sûretde cerh ve

Rusûmât me’mûrlarından Arab Salih

Efendi katledilmislerdir.

7 minh Erdek Pirinçlik(?) karyesi Serif oglu Râif Aga dahi Yunanlıların

himâyesindeki ayn-ı eshâs tarafından

cerh ve esyâsı gasbedilmisdir.

12 minh Burhaniye'nin Korucu

nâhiyesi

Karye ahâlîsinden ba‘zılarını

bi't-tehdîd esyâlarını gasb ve ba‘zı

gûne tecâvüzât icrâ etmislerdir.

25 Tesrîn-i Evvel

sene [1]336

Esnâ-yı rahda Balıkesir'in Yakubköy ahâlîsinden

Mehmed, Yunan askerleri tarafından

dibçikle cerh ve sehîd edilmisdir.

171

11 Tesrîn-i Sânî sene

minh

Bandırma Gönen vak‘ası üzerine Bandırma'nın

Ömerköy muhtarının oglu Hüseyin

Hüsni ile daha bir kaç kisi, Rum ve

Ermeni unsurlarına mensûb eshâs

tarafından darb ve tevkîf edilmis

oldugu gibi bi'l-hâssa Sıgırcı

karyesinden Hacı Murad Bey

ogullarından Nâ’ib [ve] Ali beyler

merkez kumandanlıgı dâ’iresi önünde

Yunan askerleriyle birlikte Hıristiyan

ahâlî tarafından pek vahsiyâne sûretde

darbedilmislerdir.

15 Tesrîn-i Sânî sene

minh

Manyas'ın Salur karyesi Karyeye bir zâbit kumandasında gelen

Yunan müfreze-i askeriyyesi

karyedeki erkek ve kadınları darb ve

iskence ederek Mehmed oglu Hasan'ın

eser-i darbdan vefâtına sebebiyet

vermisdir.

22 minh _vrindi nâhiyesinin

Yaglılar karyesi

Karye hatîbi Ali Efendi, Yunan ta‘kîb

müfrezesi tarafından müfreze zâbitinin

emri ile abdest almakda iken sehîd

edilmisdir.

22 minh Aksakal _stasyonu Manyas nâhiyesinin Erikli

karyesinden Veli oglu Serif Ali,

istasyon muhâfızlarının ikâmet etdigi

kogus nöbetçisi tarafından

katledilmisdir.

25 minh Manyas'ın Kızık karyesi Bir Yunan müfreze-i askeriyyesi

karyeye gelerek tertîb etdigi pusuya

Destbân Hakaroglu(?) _smail'i

sürüp cerh ve katletmislerdir.

izmit Livâsı

20 Tesrîn-i Evvel

sene [1]336

Yalova'nın Tesvikiye

karyesi

_sbu karyede Yunanîler dokuz kisiyi

katl ve mütebâkî ahâlîyi darb ve

iskence icrâ etmislerdir.

20 minh Yalova'nın Çınarcık

karyesi

Yunanîler karye ahâlîsinden birini

katl ve digerlerini darb ve iskence

etmislerdir.

27 minh Karamürsel kazâsı Yunanîler ahâlîden on üç kisiyi i‘dâm

etmislerdir.

172

28 minh Karamürsel-Altûnîzâde

Çiftligi ve Topçu Çiftligi

Yalova ve Karamürsel'den Yunan

askerleriyle berâber gelen ahâlî-i

Hıristiyaniyye tarafından mezkûr

çiftlik mutasarrıfı _dris Hıfzı'nın

çiftligi ihrâk ve fabrika müstahdemîni

darbedilmisdir.

17 Tesrîn-i Sânî sene

[1]336

Karamürsel'in Karamutlu,

Kırova, Senaiye, Oluklu,

Pazaryeri, Suluca,

Pınarkumluk, Akçat

karyeleri

_sbu karyeler Yunanîler tarafından

ihrâk ve emvâl ve esyâsı

gasbedilmisdir.

22 minh Karamürsel Çatalca Ahz-ı Asker Re’îsi Binbası

Mehmed Ali Efendi'nin hânesi yagma

ve zevcesi darb ve iskence icrâ

edilmisdir.

Kal‘a-i Sultaniyye Livâsı

23 Tesrîn-i Evvel

sene [1]336

Biga'nın Gebe karyesi Yunanîler jandarma karagolunu

basdıkları gibi karyedeki Müslüman

hânelerine tecâvüz ederek bir çok

fenâlıklar yapmıslardır.

14 Kânûn-ı Evvel

sene [1]336

Karabiga nâhiyesi Bir Yunan çavus tarafından Yalı

mahallesi imamıyla muhtarı

darbedilmisdir.

14 minh Ezine kazâsı Dümrek ve Halilili karyesinden dört

kisi Yunanîler tarafından darb ve

iskence edilmisdir.

7 Kânûn-ı Sânî sene

[1]337

Orhaniye karyesi Yunan müfreze-i askeriyyesi karye

ahâlîsini bir ahur içerisine koyarak

silâh taleb ve bir çogunu darb ve

iskence etmislerdir.

BOA. HR. SYS. 2611/2

45

YUNANLILARIN MANİSA’YA BAGLI KAZALARDA MÜSLÜMAN

HALKA YUNAN İDARESİ
 İSTEDİKLERİNE DAİR BİR KAGIT

İMZALATTIKLARI

173

Manisa’ya baglı Kasaba (Turgutlu), Ahmedli, Salihli ve Alasehir’i

isgal eden Yunanlıların silah aramak bahanesiyle girdikleri yerlerde halkı

döverek iskence yaptıkları, ırz ve namusa tecavüz ettikleri, binlerce

hayvanı Yunanistan’a sevkettikleri, Ankara Hükümeti lehinde propaganda

yapmak suçundan tutuklayıp camsız ve soguk kıslalarda hapsettikleri,

"geçmiste Osmanlı Hükûmeti’ne simdi ise Kuva-yı Milliye ve Mustafa

Kemal Pasa’nın zalimane idarelerine artık tahammül edemeyip Yunan

Hükûmeti’ni istediklerine dair" bir evrakı ahalinin ileri gelenleri, müftü,

belediye reisleri ve muhtarlara imzalatmak istedikleri, bu belgeyi bazı

sahısların imzalamak zorunda kaldıkları; gerekli yerlere müracaat

edilmesi istirhamı.

13 Subat 1921

Târîh: 13 Subat [1]337/921

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesine

Biz kasaba ve civâr ahâlîsi esnâ-yı isgâlde ve gerekse isgâlden sonra envâ‘-ı

iskence ve tahkîrâta ma‘rûz kaldık. Geçen sene silâh taharrîsinde esrâf-ı beldeden

asâkir-i Yunaniyye tarafından bî-tâb ve bî-hos kalıncaya degin dögülmedik ve sedîden

darbedilmedik bir ferd kalmadı. Rûhânî re’îsimizin bu tecâvüzât-ı barbarâneden

masûn kalması îcâb ederken ibtidâ müftî efendiden ibtidâr oldu. Hâl su ki, Hükûmet-i

Yunâniyye'nin tevdî‘-i silâh i‘lânının nesri üzerine umûm belde mevcûd eslihasını

götürüp teslîm etmisdi. Bundan mâ‘adâ bir çok haksız asr-ı hâzır-ı medeniyyete gayr-ı

sâyân siddetler mahallât aralarında, ez-cümle kurâda ırz, nâmûsa pek çok tecâvüzât

vukû‘ bulmusdu. Bu hâl-i mahûf el‘ân devâm etmekde bulunuyor. Zavallı ahâlî

kendisini emniyet altında hissedemiyor. Bundan on bes gün akdem kasabanın

esrâfından kırk kisi kıslanın pencerelerinde cam olmayup sedâ’id-i havâ’iyyeye

tamâmen ma‘rûz odalarına hayvanât-ı vahsiyye gibi habsedildi. Yataksız ve tesettür

edilecek bir nesneden mahrûm olarak bes altı gün taht-ı tevkîfde bırakıldı. Â’ileleri

nezdinden yatak, yorgan gibi esyâ getirildiyse de hiç birinin istirhâmına atf-ı

ehemmiyyet edilmeyerek müsâ‘ade edilmedi. Bunlardan bir çokları tahammül

edemeyerek sogukdan muztariben hasta yatmakdadırlar. Bu gûnâ mu‘âmelâta gûyâ

Ankara Hükûmeti lehinde propaganda ve teskîl[â]t-ı hafiyye tertîp etmekde oldukları

ihbârı üzerine tesebbüs ve icrâ [e]tmisler. Ba‘dehu inde't-tahkîk aslı olmadıgı tezâhür

ederek tahliye olundular. Her ne kadar muhbiri meydân-ı zâhire ihrâc edecekleri

söylenmis ise de muhbirin mümessil ve askerî kumandanı tarafından bulunamadıgını

söylediler. Esasen bu beynlerinde ahâlîyi bütün bütün tedhîs edüp, tertîb etmis

oldukları hukûk-ı milliyyemizi ızrâr edecek bir takım evrâk-ı muzırrayı bilâ-i‘tirâz

174

ahâlîye mühürletmek için tasnî‘ edilmisdi. Nitekim bes altı gün sonra hakîkât

meydana çıkdı söyle ki...

Asırlardan beri Türkiye Hükûmeti'nin idâresizlikler ve yolsuzlukları zulümleri

yüzünden bu âna kadar çekilen mesakkate simdi de Kuvâ-yı Milliye ve Mustafa

Kemal Pasa'nın zâlimâne idâre ve iskencelerine tahammül edemeyeceklerini ve ancak

Yunan Hükûmeti'nden memnûn olduklarını ve onu istediklerini me’âlinde bir çok

ifâdât-ı gayr-ı muhıkkayı muhtevî evrâkı ileri gelen ahâlî ile müftî ve belediye re’îsleri

mahalle ve kurâ muhtârânı tarafından temhîr için isbu geçen 6 Subat [1]337 pazar

günü kasaba askerî kumandanlıgına jandarmalar delâletiyle celbedilerek mümessil

vesâ’ir ümerâ ve zâbıtân hâzır bulundugu hâlde temhîr ve imzâ edilmesi teklîf

olunmus, ahâlî-i belde ve ulemânın "Böyle bir evrak kendi aleyhimizde;

mühürleyemeyiz." demeleri üzerine "Bu evrâkı mühürlemezseniz yine sizi tevkîf eder

ve size sedîden iskence icrâ ederiz. Ve bunu her hâlde mühürletecegiz." Ve bir çok

tahkîr-âmiz sözlerle esrâf-ı memleket tehdîd edildi. Ve bir gün kendilerine müsâ‘ade

edilmis. Zâten bî-çâre ahâlî hayât-memâtından emîn olmadıgı gibi _slâmlara revâ

görülen fenâlıklar da göz önünde duruyorken bunlar az geliyormus gibi

hükûmetimizin aleyhinde Yunan lehinde mühürlemek ne kadar abes teklîf.

Ma‘a-mâ-fîh kurâdan muhtârân jandarmalar vâsıtasıyla getirtilmis ve bir takımına

zirâ‘at hakkında verilecek tohum istid‘â-yı umûmîsi nâmı verilerek ba‘zılarını böyle

igfâl ederek mühürletdirmisler. Ve bir kısmını da jandarmaların tehdîdâtı üzerine

temhîrde nâ-çâr bırakmıslar, bir kısmı da savusup firâr sûretiyle imzâdan

kurtulabilmisler. Bu tertîb edilen muhtıralar yalnız Kasaba'ya münhasır kalmayup

Ahmedli, Salihli, Alasehir hulâsa isgâl-i askerî altında bulunan yerlerde hep böyle

ihâfe ederek mecbûren muhtıralar mühürletmek için ugrasılıyor. Bî-çâre ahâlî bu

kadar felâket ve mezâhim altında inliyorken ve kendi aleyhinde agıza alınmayacak söz

söyleyüp i‘dâmı içün imzâ eder mi? Ve böyle bir millet, bir kavim vatanına ihânet

etsün tasavvur olunur mu? Hükûmet-i Yunâniyye'den görülen zulüm meydanda.

Askerî isgâli altında bulunan yerlerde yapılan fenâlıklar inkâr edilemedigi gibi

sarıda bî-çâre ahâlînin yedinde hiç bir hayvan kalmadı. Yüz binlerle büyük küçük

hayvanları Yunanistan'a sevkedildi. _ste ahâlî-i _slâmiyye bu fenâlıkları görmüs

oldugu hâlde mezâlime karsı kendi arzularıyla bir evrâk mühürlemeyeceklerini her

akl-ı selîm tasdîk eder. Esâs maksad ahâlî-i _slâmiyyenin ellerinden böyle bir evrak

alup 21 Subat [1]337/21 târîhinde in‘ikâdı mukarrer müttefikîn hükûmet

murahhaslarına ibrâz etmek ve hiç olmazsa bu sûretle da‘vâ-yı bâtılalarına yardım

etmek istiyorlar. Bed-baht Asya-yı Sugra ahâlî-i _slâmiyyesi nâmına bu çirkin hâdiseyi

zât-ı nezâret-penâhîlerine arzeder ve lâzım gelen makâmât-ı âliyeye mürâca‘at

edilmesini bi'l-cümle ahâlî-i Müslime nâmına göz yaslarıyla ricâ ve istirhâm ederiz.

izmir-Fransa ve italya Mümessilligi'ne birer nüshaları verilmisdir

175

Mehmed Hayri

BOA. HR. SYS. 2622/30

46

RUMLARIN PINARHİSAR, LÜLEBURGAZ, KIRKKİSE’DE

MÜEZZİNLERİ TASLADIKLARI

Pınarhisar, Lüleburgaz, Kırkkilise’de ezan okumak için minareye

çıkan müezzinlerin Rumlar tarafından taslandıkları ve Edirne’deki

tutukluların bir kısmının Yunanlılarca salıverildigi.

12 Mart 1921

Bâb-ı Âlî

Dâhiliye Nezâreti

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti

Umûmî: 194

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyyet-i Aliyyesine

Atûfetlü efendim hazretleri,

Pınarhisar, Lülebergos [Lüleburgaz] ve Kırkkilise kasabalarında ezân-ı

Muhammedî okumak içün minâreye çıkan mü’ezzinler Rum ahâlî tarafından

taslanarak men‘edilmekde oldugu ve Edirne'deki mevkûflardan yirmi kadarı

Yunanîler tarafından tahliye oldugu istihbâr kılınmagla arzolunur efendim. Ol bâbda

emr ü fermân hazret-i men-lehü'l-emrindir.

Fî 12 Mart sene [1]337

Sinekli Hudûd Emniyet Müfettisi

Mehmed Nazmi

BOA. DH. KMS. 60-1/71

47

176

YUNANLILARIN BABAESKİ’NİN MANDIRA KÖYÜNDE KATLİÂM

YAPTIKLARI, RUM ÇETELERİ LAHLANDIRIP ÇOK SAYIDA

MÜSLÜMANI TUTUKLADIKLARI

Yunanlıların Babaeski kazasının Mandıra köyünde

Müslümanlardan on kadını idam ettikleri, yedi erkegi de döverek öldürüp

köyü topa tuttukları, Trakya’daki Rumların Yunan Hükümeti tarafından

silahlandırıldıkları ve Yunan armalı Rum çetelerinin Çilingos Çiftligi’nde

toplandıkları, Yunanlıların, Edirne, Lüleburgaz, Saray’da seksen bir

kisiyi tutuklayıp hapsettikleri, hatt-ı fasıl üzerindeki karakolları takviye

ettiklerinin gözlendigi.

16 Mart 1921

Çatalca Mutasarrıflıgı

Jandarma Tabur Kumandanlıgı'nın fî 16 Mart sene [1]337

târîh ve 2/12 numaralu müzekkiresi sûretidir.

Yunanlıların Trakya'daki ahâlî-i _slâmiyyeye revâ gördükleri mu‘âmele-i senî‘a

ile oradaki tertîbât-ı cedîdeleri hakkında menâbi‘-i muhtelifeden istihsâl kılınan

ma‘lûmât ber-vech-i zîr arzolunur:

1- Babaeski kazâsının Mandıra (Pomak Müslüman köyüdür) karyesinden yedi

Müslümanın târîhden on gün mukaddem Yunanlılar tarafından dayakla

öldürüldüklerinin, içlerinden kaçan biri tarafından Çatalca istasyonundaki karye-i

mezkûreli ameleye söylendigi ve üç gün mukaddem de aynı karyeden on Müslüman

kadınının Yunanlılar tarafından salben i‘dâm edildiklerinin ve karyenin topa

tutuldugunun Edirne yolcularından biri tarafından Çatalca sef-i istasyon mu‘âvinine

(mûmâ-ileyh Mûsevîdir) söylendigi merkez bölügü kumandanlıgının is‘ârından

anlasılmısdır.

2- Trakya dâhilindeki Rumların Yunan Hükûmeti'nce kâmilen teslîh

edildiklerinin ve Yunan tüfenkleriyle müsellah, basıbozuk elbiseli ve sapkalarında

Yunan arması mevcûd çete efrâdına Çilinkos [Çilingoz] Çiftligi'nin ictimâ-gâh ittihâz

edildiginin, Yunan tazyîkâtından kurtulmak üzre Istıranca'ya ilticâ eden

Müslümanlardan alınan ma‘lûmâta atfen Istranca'daki zâbitimiz tarafından bildirildigi

merkez bölügü kumandanlıgının is‘ârından anlasılmısdır.

177

3- Yunanlıların Edirne'den Sâbık Defterdâr Emin Bey'i oglu ile berâber, Eski

Câmi‘ _mamı Hâfız Râkım Efendi, Belediye Re’îsi Sevket Bey'in birâderi _brahim

Bey, Mustafa Pasazâde Fethi Bey, Dervis Bey, Makineci Ahmed Efendi, Terzi Sevket

Efendi'yi, Çorlu'dan Arnavud Ali Bey, Ziya Bey, Talat Bey, Reji Me’mûru Münib

Bey'in birâderi sâbık müfti, Ramazan ve _smail çavuslar, Eyüb Efendi, Kantarcıların

Halid'i, Saray'dan Sadık Efendi, müftî, Ferhad Efendi, Halid Efendi, Eczâcı Hulusi

Bey, Süleyman Bey, Salih Aga ve birâderi Hasan Aga'yı habs ve tevkîf etdiklerinin ve

bunlardan baska [Lüleburgaz]'dan on sekiz ve Saray köylerinden de kırk kisinin daha

tevkîf edildikleri anlasılmıs ise de, isimlerini ögrenmege vakit kalmadıgı ve

tesebbüsât-ı vâkı‘a netîcesi olarak eyyâm-ı ahîrede Trakya istasyonlarının hemân

hepsine vaz‘edilmis olan kontrolün dünden i‘tibâren kaldırılarak yalnız

Çerkesköyü'nde kontrol yapıldıgı Trakya yolcularından alınan ma‘lûmata atfen

Hadımköy _rtibat Zâbitligi'nden bildirilmisdir.

4 - Simdiye kadar vukû‘bulan ma‘rûzâtdan dahi anlasıldıgı üzre Yunanlılar

vaz‘iyyet-i ahîre dolayısıyla hatt-ı fâsıl üzerindeki karagolları takviye etmislerse de

bunların bu âna kadar tecâvüzî bir hareketleri görülmedigi ma‘rûzdur. Ol bâbda.

Fî 16 Mart sene [1]337

Aslına mutâbıkdır

Çatalca Mutasarrıflıgı

BOA. DH. KMS. 60-1/70

48

EZİNE YUNAN İSGAL KUVVETLERİN BAYRAMİÇ’DE

DOKUZ MÜSLÜMANI KATLETTİKLERİ

Ezine isgal kumandanının görevlendirdigi Mülazım Papazaharya

kumandasındaki bir müfrezenin, eskiya takibi gerekçesiyle gittikleri

Bayramiç’e tabi Salihler köyünden bes kisiyi yanlarına alıp dördünü

Dümrek köyü yakınlarında, birini Bayramiç’te kursun ve kasaturalarla

katlettikleri, Ezine’ye dönerken karsılastıkları yedi masum Müslümandan

da dördünü öldürdükleri, üçünün kaçmayı basardıgı hakkındaki rapor.

19 Mart 1921

178

Bâb-ı Âlî

Dâhiliye Nezâreti

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti

Sûret

Ezine Kâ’im-i makâmlıgına

Sehr-i hâlin besinci cumartesi günü Ezine isgâl kumandanı eskıyâ ta‘kîbi içün

Ezine'de Mülâzım Papa Zaharya Efendi kumandasında kırk bes kisilik bir müfreze

sevk ve mezkûr müfrezesine Bayramiç kazâsına tâbi‘ Salihler karyesine giderek

efrâd-ı ahâlîden yirmi iki yaslarında Hamzaogulları'ndan Mustafa oglu Hüseyin ve

otuz yaslarında Mehmed oglu _smail ve otuz yaslarında Hüseyin oglu Hasan ve

Sabcıogulları'ndan otuz yaslarında Ahmed oglu Mustafa ve yirmi sekiz yaslarında

Mehmed oglu Hüsni ki cem‘an bes sahsı 5/6'ncı pazar gecesi karyelerinden nezdlerine

alarak Kosköy ve Erenköy karyelerinden geçirdikden sonra maktullerin cenâzeleri

bulundugu Dümrek karyesi ile Sarıçalı arasındaki Dümrek karyesi köprüsüne hîn-i

muvâsalatlarında bes sahısdan yirmi sekiz yaslarındaki Mehmed oglu Hüsni'yi

Bayramiç'e sevk ve i‘zâm eyledikden sonra diger dördünü fecî‘ bir sûretde kursun ve

kasaturalarla katlederek ertesi gün Ezine'ye avdet eyledikleri esnâda Mülâzım Papa

Zaharya tarafından Sarıçalı civârında bir dere içerisinde yedi eskıyâ ile müsâdeme

ederek bunlardan dördünü katl ve üçü firâr eyledigini ifâde eylemis ve mûmâ-ileyhin

ifâdesi hilâfına olarak tahkîkât netîcesinde dört sahsın ma‘sûm bulundukları ve bu

cinâyetin mahzâ bir intikam kasdıyla îkâ‘ edilmis oldugu ve Bayramiç'e gönderilen

Mehmed oglu Hüsni'nin de kursuna dizilmek sûretiyle katledildigi istihbâr kılınmıs

olmagla alenî bir sûretde icrâ kılınan ma‘sûm ve fakîr ahâlî hakkındaki mezâlimi

musavver isbu rapor bi’t-tanzîm takdîm kılındı.

19/3/[1]337 Ezine Jandarma

Bölügü Kumandanı

Yüzbası

Ali Arif

Aslına mutâbıkdır.

Mühür

BOA. HR. SYS. 2623/46

49

179

YUNANLILARIN ŞİLE’NİN KÖYLERİYLE GEBZE’NİN TAVSANLI

KÖYÜNDE HIRSIZLIK VE MÜSLÜMANLARA İSKENCE YAPTIGI

Sile ve etrafını isgal altına alan Yunanlıların Tavsanlı köyünden

Rahmi, Eyüb Aga ve Laz Hasan adlı sahısları el ve kollarından tel ve iple

baglayıp tepeleri asagı asmak ve dövüp iskence etmek suretiyle silah ve

eskiya hakkında bilgi almaya çalıstıkları, Kılınçlı, Gorna(Korna),

Bozhane ve Karakiraz’da dehset saçıp evlerden esya ve hayvan çaldıkları,

Karakiraz’da iki çocuklu bir kadını baglayıp saatlerce iskence ettikten

sonra tecavüz ettikleri, korla vücudunun bazı yerlerini yaktıkları

hakkındaki raporlar.

23 Mart 1921

istanbul Vilâyeti

Mektubculugu

Gekbuze [Gebze] Kâ’im-i makâmlıgının 16 Subat [1]337

târîhli 89 numaralu tahrîrâtı sûreti.

Fî 5 Subat [1]337 târîh ve 75 numaralu telgrafla ma‘rûz Yunan

Kumandanlıgınca tevkîf edilen Tavsanlı karyesinden Rahmi'nin Yunan zâbitine selâm

îfâ etmemesi bahânesiyle darb ve el ve ayakları tel ve iplerle bagladıkdan sonra

ayaklarından telgraf teliyle asarak tütsüye verdikleri sırada "Câmi‘de mitralyöz,

mavzer, tüfenk var imis; bunların nerede oldugunu biliyormussun, nerede ise söyle"

diyerek iskence etdikleri ve bi'l-âhire de köylerine gelmekde olan eskıyânın kimlerin

hânesine geldikleri ve görüsdükleri kimselerin Gekbuze'de kimin kahvesine gitdikleri

su’âline de eskıyânın karyelerinden Eyüb Aga ve Laz Hasan Aga ile görüsdükleri ve

bunların da Gekbuze'de Kahveci Mustafa Efendi'nin kahvehânesine devâm etdikleri

cevâbını verdigi ve kendüsü orada iken getirdikleri ve kendüsüne yapdıkları gibi

kahveci Mustafa Efendi'ye de el ve kollarından tel ve iple ve tepesi asagı asmak

sûretiyle darb ve iskence ile kendüsünden eskıyâ hakkında Eyüb ve Hasan Agaların

Gekbuze'den Hâfız Ali ile nerede görüsdüklerini su’âl ve kendüsüyle berâber câmi‘in

önünden der-destle götürdükleri ve Gekbuze'den 80 yasında Hacı Mehmed Aga'yı da

darbetdiklerini beyân ve ifâde eylemis ve bu bâbdaki ifâdesiyle merbûtu rapor leffen

takdîm kılınmısdır. Ol bâbda.

Aslına mutâbıkdır.

Mühür

180

Erkân-ı Harbiyye-i Umûmiyye Dâ’îresi

Su‘be: 2

Kısım: 3

Numara: 438

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki,

Sile ve civârındaki köylerde Yunanlıların Müslüman halka revâ gördükleri

gayr-i insânî mu‘âmelelerden istikâ eden bir köylünün hulâsa-i ifâdâtı ber-vech-i âtî

arzolunur:

1- Geçen kânûn-ı sânî nısf-ı ahîrinde Sile'den müsellahan Kılınçlı'ya gelen

Yunan askerleri bir kadının cebren hânesine girerek sandıkları kırmıs ve cihâz

takımlarıyla ba‘zı esyâsını gasbetmislerdir.

2- Gorna[Korna] ve Karakiraz'da ba‘zı eshâsı darb ve pârelerini almıslardır.

3- Karakiraz'da Sâlim Reis zevcesi Firdevs hanım nâmındaki 38 yaslarında iki

çocuklu bir kadını muhtâr vâsıtasıyla celbederek ba‘zı gûnâ bahâneler serdiyle

ayaklarını tüfeng kayısıyla baglayarak kırbaç vesâ’ire ile fâsılalı bir sûretde sâ‘atlerce

darb ve iskence etmislerdir. Ba‘dehu geceleyin muhtârın hânesinde tevkîf ve gece

yarısı ölümle tehdîd ederek agzını tıkamıs, cebren tasallutla kadına fi‘l-i senî‘ icrâ

etmislerdir. Daha sonra da ocakdaki yanar odunlarla bî-çârenin etrâf-ı süfliyyesinin

ba‘z-ı aksâmını bir hırs-ı behîmî ile yakarak hasta bırakmıslardır.

4- Sile'den müsellahan gelen Yunan askerleri Karakiraz, Kılınçlı ve Bozhâne

gibi köylerde ahâlîyi tedhîs ve zulüm ve iskence ile pâre, esyâ, tavuk ve hayvanlarını

alup gitmis oldukları muhakkak bulundugu ma‘rûzdur.

Husûsât-ı ma‘rûza Harbiye Nezâreti nezdinde bulunan _ngiliz ve Fransız irtibât

zâbitlerine de yazılmıs olmagla ol bâbda emr ü fermân hazret-i veliyyü'l-emrindir.

Fî 13 Receb sene 1339

Fî 23 Mart sene 1337

Harbiye Nâzırı

imza

BOA. HR. SYS. 2622/28

 

 

 
EŞME KÖYÜ GEYVE TARİH
 
 


Muhacır diye küçümsenenler tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlardır,yani Düşmanla Sonuna Kadar Düğüşenlerdir; Çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendini feda edenlerdir ve düşman karşısında kaçmak,çakilmek nedir bilmeyenlerdir. MUHACİRLER kaybedilmiş ülkemizin milli hatıralarıdır... M. KEMAL ATATÜRK
17/01/1931:

Dağda üç beş koyun sürüsü, Tutturmuş bir kürdüstan türküsü, Eline almış bayrak diye bir masa örtüsü , Satsan beş para etmez ne ölüsü ne dirisi, Soyu soysuz olan sensin toprak senin neyine, İte itlik yapıp kafa tutma beyine, Anlasa dedigimi sokaktaki kopek aglar haline , Duy ulan soysuz Duy, ’’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’’ ........................................................................................................................................................................................................................................ Kim demiş Avrupa insanı medeni? Ne edep var ne haya, çırılçıplak bedeni. Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, Desene hayvan bizden daha medenî..
ONLAYN KİŞİ SAYISI
 
 
Sitemiz açılalı toplam 49467 ziyaretçi (89567 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol