EŞME KÖYÜ GEYVE TARİHİ SİTESİ EŞME BARAKA BİBERCİ AHMET AGA VATAN MİLLET SAKARYA eşme köyü geyve
   
 
  RUM GAZETELERİNDEKİ YALAN HABERLER

 

BAYRAKLAR SOLMUŞ,  HEP AL KAN İSTİYOR...

 

 İstanbul'da Rumca yayınlanan gazetelerin dağıtıcıları, Beyoğlu caddelerinde  avaz avaz bağırıyorlardı:

 

"Mustafa Kemal tutsak alındı!"

 

"İkinci baskı.Mustafa Kemal'in sonu geldi!"

 

"Yazıyor..Mustafa Kemal'in tutsak edildiğini yazıyor!"

 

"Yunan Ordusu Ankara'ya giriyor!"

 

"Son baskı, savaş bitti! Son baskı savaş bitti!"

 

 

Gazeteler kapışılıyordu. İğne atılsa yere düşmezdi. Beyoğlu caddelerinde Rumca naralar, sarhoş haykırışları, sevinç çığlıkları birbirine karışıyordu...Caddelere Yunan bayrakları asılmıştı.İstanbul daha doğrusu Constantinepolis Bizans'ın yeniden doğuşunu kutluyordu....Yüzyılların düşü gerçekleşmişti.

 

Gazeteler elden ele dolaşıyordu.... ..temelde bütün gazeteler birleşiyordu...Sakarya ötesinde Polatlı yakınlarında Mustafa Kemal ve Kurmay Kurulu tutsak edilmişti....Gazetelerin önü yeni müjdeli haberler için kalabalıklarla doluydu.

 

 Türkler ise suskundu.Türk Ordusunun Sakarya'da 3 hafta dayandıktan sonra birden çözülüşüne inanmak istemiyorlardı.Eğer haberler doğruysa kara günler iyice yaklaştı demekti.Dükkanını kapayan, kepenklerini indiren evinin yolunu tutuyordu.Ezan okumak için minarelere çıkan müezzinler bile ürkektiler.....İstanbul'un Türk mahallelerine kara bulutlar çökmüştü.Türk İstanbul'un sonu gelmişti artık...

 

 İstanbul'dan Anadolu'ya silah kaçırma ve haber alma hizmetlerini yürüten gizli M.M. Grubu Başkanı Topkapılı Mehmet Bey, Ankara'da neler olup bittiğini bilmek istiyordu. Bir anda her şey yok olamazdı.Üç yıllık didinmelerin, dökülen terlerin, akıtılan kanların, verilen canların bir anda boşa gidebileceğine inanmak istemiyordu.Ankara'dan haber alabilmek için koşar adım Sirkeci'ye doğru yürümeye başladı.

 

Bütün telgraflar İngilizler'in kontrolü altında olduğundan,  Ankara'yla doğrudan haberleşme olanağı yoktu.  İstanbul  merkez Telgrafhanesi Baş memuru İhsan(Pere) Bey, öteki yurtsever telgrafçılarla birlikte Sirkeci'de ki Büyük Postahane'nin bodrumundaki bir odaya telgraf merkezinden gizli bir hat çekmişti. Ankara'yla gece görüşme yapılıyordu.

 

M.M. Grubu Başkanı Topkapılı Mehmet Bey, .....Baş memur İhsan Bey'in odasına girdi.

 

 ......"...getirdiğim bu şifreyi hemen Ankara'ya yazdırıverin...

 

-          - İhsan Bey şaşırdı: 

                                                            

 "Nasıl olur? Biz ancak gece yarısından sonra Ankara'yla bağlantı kurabiliriz.Güpe gündüz bu işe girişmek, ölümü göze almak demektir."

 

  " ...Bu şifre çok önemlidir."

 

 "....Madem çok önemli diyorsun, ne pahasına olursa olsun şifreyi Ankara'ya telliyeceğim."

 

Eylül'ün ilk haftasının sonlarına doğru, Pozantı'da ki çinko damlı "Yeni Adana" gazetesine iç açıcı haberler gelmeye başlamıştı.Başyazar Ferit Celal Bey, çırak Abidin'i gizlice Fransız işgali altında ki Adana'ya göndermiş, kırmızı mürekkep aldırmıştı.Yirmi iki gün yirmi iki gece süren uykusuz, acı dolu saatler geride kalmıştı artık.Sakarya Zaferinin haberini almışlardı.Bu haberi Fransız bayrağı dalgalanan Adana'ya, günlerdir yüzleri gülmeyen Adanalılara ulaştırmak gerekiyordu.

 

Bugünkü "Yeni Adana'da kan rengi koskacaman harflerle şu başlık parıldıyordu.

 

         

 

"ORDUMUZ KESİN ZAFER KAZANDI. DÜŞMAN PANİK İÇİNDE" 

 

Başlığın altında zafer ayrıntılarıyla yer alıyordu.Elle çalışan ilkel baskı makinesiyle bütün gece basmışlar, bitiverir korkusuyla kırmızı mürekkebe biraz su katmışlardı.Görünümüyle kan kokan gazeteler, ayrıca yedeksubay Yahya Nüzhet'in kana kan isteyen bir şiirini yayınlamışlardı.(*)

 

" Vatan için ölmeyen yaşayamaz bir an,

Bu yurttan daha mı değerlidir can?

Biz Türk değil miyiz, bozuldu mu kan?

Bu Vatan kurtulmaz, kurban istiyor. 

Bayraklar solmuş, hep alkan istiyor."

 

 

 

Adana'da fransız parasıyla çıkan başta "Feda" olmak üzere besleme Türk gazeteleri suskundu.Efendileri hoşlanmazdı...... Yıllardır soydaşlarına yapılan zulümlere yardakçılık yapanlar, satılık vicdanlar, elbette yine susacaklardı.....

 

           

 

Bugünde,  Türkiye Düşmanları,  içteki aymazlar....suskunlar...seyirciler....ve de balans tutmaz hainler,

 

 

GÖRÜNTÜYE ALDANMA,  SAKARYA'YI  UNUTMA...

                                   

Mustafa KÖSE                                                                     

Tarih Bilinci 

 

                                                                                                   M.KÖSE..

 

 

 

 

(*) Yedek subay Yahya Nüzhet, bir yıl sonra Ordumuz İzmir'e  yaklaşırken şehit düşmüştür.

 

KAYNAKÇA:SAKARYA.-Ankara Önlerindeki Uzun Savaşma.Cilt.2.s.297-300.

 

Yazan: Alptekin MÜDERRİSOĞLU (42.Gönüllü Alay Kom.Binbaşı H.Avni ALPARSLAN'ın Şehit oluşu sorası 42.Alay Tab.Kom. yapan Yed.Ast.Teğmen İhsan Müderrisoğlu'nun oğlu.)

 
EŞME KÖYÜ GEYVE TARİH
 
 


Muhacır diye küçümsenenler tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlardır,yani Düşmanla Sonuna Kadar Düğüşenlerdir; Çekilen ordunun ri'cat hatlarını sağlamak için kendini feda edenlerdir ve düşman karşısında kaçmak,çakilmek nedir bilmeyenlerdir. MUHACİRLER kaybedilmiş ülkemizin milli hatıralarıdır... M. KEMAL ATATÜRK
17/01/1931:

Dağda üç beş koyun sürüsü, Tutturmuş bir kürdüstan türküsü, Eline almış bayrak diye bir masa örtüsü , Satsan beş para etmez ne ölüsü ne dirisi, Soyu soysuz olan sensin toprak senin neyine, İte itlik yapıp kafa tutma beyine, Anlasa dedigimi sokaktaki kopek aglar haline , Duy ulan soysuz Duy, ’’NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’’ ........................................................................................................................................................................................................................................ Kim demiş Avrupa insanı medeni? Ne edep var ne haya, çırılçıplak bedeni. Medeniyet dediğin açmaksa bedeni, Desene hayvan bizden daha medenî..
ONLAYN KİŞİ SAYISI
 
 
Sitemiz açılalı toplam 49456 ziyaretçi (89553 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol